Soru 934:
Mahallelilerin kullanması için hüseyniye inşa edilen mahalle ahalisinin ve yas
merasimlerine katılanların, hüseyniyenin vakfiyesinin maddelerini yorumlamak
hususunda müdahale hakları var mıdır?
Cevap: Eğer ortada açık olmayan, özet
ve genel bir anlatım varsa, vakfın kayıt ve şartlarından maksadın ne olduğunu
anlamak için durum ve söylemle ilgili karinelere veya örfe baş vurmak gerekir;
hiç kimse vakfın şartlarını kendi görüşüne göre yorumlayamaz.
Soru 935: Dinî ilimler
öğretmek ve öğrenmek için vakfedilen bir yerde öğretim görmekte olan öğrenciler
bulunmasına rağmen oranın öğrencisi olmayan sıradan insanların ve yolcularla
misafirlerin oranın imkânlarından yararlanmaları caiz midir?
Cevap: Eğer o yer sırf dinî ilimler
öğrencileri için veya sadece orada dinî ilimler dersi vermek ve öğrenmek için
vakfedilmişse, başkalarının oradan yararlanması caiz değildir.
Soru 936: Vakfiyede
şöyle bir cümle geçer: "Vakıf akdinde, ahali arasından bir kurulun Eminler
Kurulu (idare organı) olarak seçilmesi şart koşulmuştur." Acaba bu cümle
seçmenleri belirler mi? Ve eğer bu cümle seçmenleri belirlemiyorsa, bu durumda
Eminler Kurulu'nu kimlerin seçmesi gerekir?
Cevap: Bu cümlenin zahiri, Eminler
Kurulu seçimine ahalinin genelinin katılması gerektiğini gösteriyor.
Soru 937: Eğer
mevkufun aleyhler arasında yaşça en büyük olan erkek çocuğun vakıf yöneticiliği
için onların "en liyakatlisi ve en yetkini" olması da şart
koşulmuşsa, acaba kişinin liyakat ve yetkinliğinin de ispatlanması gerekir mi,
yoksa salâhiyet ve yetkinlikte esas, yaşça en büyük olmak mıdır?
Cevap: Yöneticilik için koşulan bütün
şartları haiz olduğu kesin olarak bilinmelidir.
Soru 938: Bir şahıs
emlâkini Muharrem ayı vs.de İmam Hüseyin'e (a.s) yas merasimi düzenlenmesi için
vakfetmiş, onun yönetimini kendisinden sonra nesilden nesile evlâtlarına ve
emlâkin gelirinin üçte birini de yöneticiye tahsis etmiştir. Eğer bir zaman
vakfeden kişinin birinci, ikinci ve üçüncü tabakadan kız ve erkek çocukları
olursa, acaba hepsi vakıf yönetimine ortak olurlar mı ve böylece yönetici için
tahsisi edilen geliri aralarında bölüşmeleri mi gerekir? Eğer bu geliri
aralarında bölüşmeleri gerekiyorsa, acaba kızlarla erkekler arasında eşit
olarak mı bölüşülür, yoksa fark mı gözetilir?
Cevap: Eğer miras tabakalarına göre
sıranın gözetilmesinin ve önceki neslin sonrakine önceliğinin istendiğine dair
hiçbir karine ve belirti yoksa, bu durumda her zamanda mevcut tabakaların tümü
vakfı ortak ve eşit olarak yönetirler ve yönetici için belirlenen gelir,
kızlarla erkekler arasında fark gözetilmeksizin eşit olarak paylaşılır.
Soru 939: Eğer
vakfeden kişi, kendisinden sonra vakfın yönetimini mutlak olarak âlimlere ve
müçtehitlere bırakırsa, acaba bu durumda müçtehit olmayan bir âlim yönetimi
üstlenebilir mi?
Cevap: Vakfeden kişinin âlimlerden
maksadının sadece müçtehitler olduğu ispatlanmadıkça, içtihat derecesine
ulaşmasa da bir din âliminin vakfın yönetimini üstlenmesinin sakıncası yoktur.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder