2 Kasım 2013 Cumartesi

Vakfiye ibareleri

Soru 934: Mahallelilerin kullanması için hüseyniye inşa edilen mahalle ahalisinin ve yas merasimlerine katılanların, hüseyniyenin vakfiyesinin maddelerini yorumlamak hususunda müdahale hakları var mıdır?

Cevap: Eğer ortada açık olmayan, özet ve genel bir anlatım varsa, vakfın kayıt ve şartlarından maksadın ne olduğunu anlamak için durum ve söylemle ilgili karinelere veya örfe baş vurmak gerekir; hiç kimse vakfın şartlarını kendi görüşüne göre yorumlayamaz.

Soru 935: Dinî ilimler öğretmek ve öğrenmek için vakfedilen bir yerde öğretim görmekte olan öğrenciler bulunmasına rağmen oranın öğrencisi olmayan sıradan insanların ve yolcularla misafirlerin oranın imkânlarından yararlanmaları caiz midir?

Cevap: Eğer o yer sırf dinî ilimler öğrencileri için veya sadece orada dinî ilimler dersi vermek ve öğrenmek için vakfedilmişse, başkalarının oradan yararlanması caiz değildir.

Soru 936: Vakfiyede şöyle bir cümle geçer: "Vakıf akdinde, ahali arasından bir kurulun Eminler Kurulu (idare organı) olarak seçilmesi şart koşulmuştur." Acaba bu cümle seçmenleri belirler mi? Ve eğer bu cümle seçmenleri belirlemiyorsa, bu durumda Eminler Kurulu'nu kimlerin seçmesi gerekir?

Cevap: Bu cümlenin zahiri, Eminler Kurulu seçimine ahalinin genelinin katılması gerektiğini gösteriyor.

Soru 937: Eğer mevkufun aleyhler arasında yaşça en büyük olan erkek çocuğun vakıf yöneticiliği için onların "en liyakatlisi ve en yetkini" olması da şart koşulmuşsa, acaba kişinin liyakat ve yetkinliğinin de ispatlanması gerekir mi, yoksa salâhiyet ve yetkinlikte esas, yaşça en büyük olmak mıdır?

Cevap: Yöneticilik için koşulan bütün şartları haiz olduğu kesin olarak bilinmelidir.
Soru 938: Bir şahıs emlâkini Muharrem ayı vs.de İmam Hüseyin'e (a.s) yas merasimi düzenlenmesi için vakfetmiş, onun yönetimini kendisinden sonra nesilden nesile evlâtlarına ve emlâkin gelirinin üçte birini de yöneticiye tahsis etmiştir. Eğer bir zaman vakfeden kişinin birinci, ikinci ve üçüncü tabakadan kız ve erkek çocukları olursa, acaba hepsi vakıf yönetimine ortak olurlar mı ve böylece yönetici için tahsisi edilen geliri aralarında bölüşmeleri mi gerekir? Eğer bu geliri aralarında bölüşmeleri gerekiyorsa, acaba kızlarla erkekler arasında eşit olarak mı bölüşülür, yoksa fark mı gözetilir?

Cevap: Eğer miras tabakalarına göre sıranın gözetilmesinin ve önceki neslin sonrakine önceliğinin istendiğine dair hiçbir karine ve belirti yoksa, bu durumda her zamanda mevcut tabakaların tümü vakfı ortak ve eşit olarak yönetirler ve yönetici için belirlenen gelir, kızlarla erkekler arasında fark gözetilmeksizin eşit olarak paylaşılır.

Soru 939: Eğer vakfeden kişi, kendisinden sonra vakfın yönetimini mutlak olarak âlimlere ve müçtehitlere bırakırsa, acaba bu durumda müçtehit olmayan bir âlim yönetimi üstlenebilir mi?


Cevap: Vakfeden kişinin âlimlerden maksadının sadece müçtehitler olduğu ispatlanmadıkça, içtihat derecesine ulaşmasa da bir din âliminin vakfın yönetimini üstlenmesinin sakıncası yoktur.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder