3 Kasım 2013 Pazar

Şufa (ön alım) Hakkı

Soru 539: İki kişinin ortak olduğu vakıfta, ortaklardan birisinin kendi hissesini satması caiz olduğu düşünülürse ve buna dayanarak üçüncü bir kişiye satarsa diğerine şufa hakkı doğar mı? Ve yine iki kişi bir mülkü veya bir vakfı ortak olarak kiraladıktan sonra, bunlardan birisi kendi hissesini sulh, kira vb. şeylerle üçüncü bir kişiye aktarırsa kiralanan şey hakkında diğerine şufa hakkı doğar mı?

Cevap: Şufa hakkı, dışarıda mevcut ve belli bir mülkün malikiyetine ortaklık hususunda ve iki ortaktan birinin, kendi hissesini üçüncü bir kişiye satması durumunda söz konusudur. Dolayısıyla iki kişiye ait olan bir vakıfta, ortaklardan birinin kendi hissesini üçüncü bir kişiye satmasıyla -satmasının caiz olduğu kabul edilse bile- ve yine kiralanan belli bir mülk konusunda da ortaklardan birisinin kendi hakkını üçüncü bir şahsa aktarmasıyla şufa hakkı doğmaz.

Soru 540: Şufa yoluyla alma konusunda mevcut fıkhî kaynaklardan ve medenî kanunda kullanılan ifadelerden anlaşıldığı üzere, ortak olan iki kişiden biri, kendi hissesini üçüncü bir kişiye satarsa, diğerine şufa hakkı doğar. Bu durumda, ortaklardan birisi müşteriyi ortağının hissesini satın almaya teşvik eder veya müşteriye ortağının hissesini satın alacak olursa onu şufa hakkıyla kendisinden almayacağı vaadinde bulunursa acaba onun bu davranışı şufa hakkının düşmesi olarak görülebilir mi?

Cevap: İki ortaktan birinin sırf, üçüncü bir kişiyi, ortağının hissesini satın almaya teşvik etmesi, ona şufa hakkı doğmasına engel oluşturmaz; hatta ortağıyla muamele yapacak olursa kendisinin şufa hakkıyla onu almayacağını vaadetmesi bile, daha önce yapılan bir sözleşmede müşteriyle ortağı arasında muamele yapıldığında şufa hakkıyla onu almayacağına dair bağlayıcı bir taahhütte bulunmamışsa, muamelenin gerçekleşmesinden sonra onun şufayla alma hakkının düşmesine sebep olmaz.

Soru 541: Ortağı kendi hissesini üçüncü bir kişiye satmadan diğer ortağın kendi şufa hakkını düşürmesi sahih midir? Bu, daha meydana gelmemiş bir haktan vazgeçmek olduğuna göre hükmü açıklar mısınız?

Cevap: Şufa hakkı gerçekleşmedikçe ve iki ortaktan birinin kendi hissesini üçüncü bir kişiye satmasıyla bu hak fiiliyet kazanmadıkça şufa hakkını düşürmek sahih değildir; fakat iki ortaktan birinin bağlayıcı bir sözleşmede yan koşul olarak, diğer ortağı kendi hissesini başka bir kişiye satacak olursa şufa hakkını kullanmayacağını taahhüt etmesinin sakıncası yoktur.

Soru 542: Bir kimse, kendisine borçlu olan iki kardeşin mülkiyetinde bulunan iki katlı bir binanın bir katını kiralar. Alacaklı borcunun ödenmesini istemesine rağmen borçlular iki yıldan beri borcu ödemekten kaçınırlar, bu da şer'an ona takas hakkının doğmasına sebep olmaktadır. Evin değeri ise alacağı meblağdan fazladır; bu durumda, alacaklı eğer takas olarak alacağı meblağ miktarınca o binaya sahiplenir ve onlarla ortak olursa, acaba binanın geri kalan kısmında şufa hakkına sahip olur mu?

Cevap: Sorudaki durumda şufa hakkının yeri yoktur; çünkü şufa hakkı, ortaklardan birinin hissesini satın alarak veya takasla sahiplenerek diğeriyle ortak olması durumunda değil, satıştan önce ortak oldukları malda, ortaklardan birinin kendi hissesini üçüncü bir kişiye satması durumunda söz konusudur. Ayrıca, şufa hakkı, bir mülkte ortaklar sadece iki kişi olursa ve ortaklardan birinin kendi hissesini satması durumunda gerçekleşir; ikiden fazla ortak olursa şufa hakkı oluşmaz.

Soru 543: Bir mülke iki kişi eşit oranda ortaktırlar ve mülkün tapusu da her ikisinin adınadır. Kendi el yazılarıyla düzenlenmiş âdi bir belge gereğince mülk bu ikisi arasında belirlenmiş sınırlarla bölünmüş ve dağıtılmıştır. Bu durumda, eğer taksim ve ifrazdan sonra bunlardan birisi kendi hissesini üçüncü bir kişiye satmak istediğinde, sırf mülkün tapusunun ikisinin adına olması nedeniyle öteki ortağa şufa hakkı doğar mı?


Cevap: Satılmış hisse, satış anında ortağın hissesinden ifraz edilmiş ve belli sınırlarla ayrılmış ise, sırf mülkün tapu belgesindeki ortaklıkla şufa hakkı gerçek-leşmez.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder