Soru 515: Bazı
fabrikalarda, çeşitli fabrikaların ürettiği parçalardan montaj edilen bazı
cihazlar meşhur yabancı ülkelerden birinin ürünü diye satış için pazara
sürülüyor; acaba bu iş hile ve aldatma sayılır mı? Eğer sayılıyorsa, acaba
müşterinin gerçeği bilmediği hâlde bu cihazlar üzerinde yapılan muamele sahih
midir?
Cevap: Eğer mezkur cihaz veya
parçalar müşterinin görerek yabancı mı, yerli mi olduğunu ayırt edebileceği ve
tanıyabileceği nitelikteyse, bunların montaj ve imaline hile ve aldatma
denilmez; bu takdirde söz konusu mal hakkında yapılan gerçek dışı tanıtım ve
ilan yalan ve haramdır. Eğer mezkur eşya gerçeğine aykırı bir nitelikte
satılmış ise muamele doğrudur, fakat daha sonra müşteri gerçeği öğrenirse
isterse muameleyi feshedebilir.
Soru 516: Fabrika ve
mağaza sahiplerinin müşterilerin dikkatini çekmek için iş yerlerinin tablolarına
yaban-cı yazılar yazmaları veya çocuk elbiselerinin üzerine yabancı yazılar ve
yabancı resimler basmaları caiz midir?
Cevap: Müşteriyi aldatmak ve hile
yapmak için olmazsa ve yabancı kültürü yaymak amacı olarak görül-müyorsa bunun
sakıncası yoktur. Fakat İslâm Cumhuriyetinin kanunlarını gözetmek gerekir.
Soru 517:
Gayrimüslimlerle yapılan muamelede daha fazla malî ve bilimsel yarar sağlamak
amacıyla farkına varmadıkları durumlarda hile yapmanın, yalan konuşmanın ve
aldatmanın hükmü nedir?
Cevap: Muamelelerde, karşı taraf
gayrimüslim de olsa yalan konuşmak, hile
yapmak ve aldatmak caiz değildir.
Cevap: Kâr etmenin belirlenmiş bir
sınırı yoktur; dolayısıyla aşırılık, haksızlık sınırına ulaşmaz ve devlet
kurallarına da aykırı olmazsa sakıncası yoktur; ancak daha faziletli ve hatta
müstehap olan, satıcının geçimine yetecek miktar kârla yetinmesidir.
Soru 519: Bir kimse
sahip olduğu suyu çeşitli kişilere farklı fiyatlarla satmıştır. Örneğin bir
bölümünü bir kişiye yüz bin riyale, aynı miktardaki diğer bir bölümünü ise
başka birine yüz elli bin riyale satmıştır. Suyun hepsinin aynı kaynaktan veya
kuyudan olduğunu dikkate alarak fiyatlardaki farka itiraz etmeye hakkımız var
mı?
Cevap: Eğer satıcı suyun sahibiyse
veya şer'an suda hak sahibiyse, başkalarının fiyat farkına itiraz etmeye hakkı
yoktur.
Soru 520: Kooperatif
şirketlerinden birinden sübvan-se edilmiş bir malı piyasa fiyatının altında bir
fiyata satın aldıktan sonra onu serbest piyasada alış fiyatının üzerinde bir
fiyata, hatta alış fiyatının üç katına satmam caiz midir?
Cevap: Devlet tarafından o malın
satımı yasak edilmemişse ve fiyat artışı da müşteriye haksızlık derecesine
ulaşmazsa bunun sakıncası yoktur.
Soru 521: Ben elektronik
cihaz üretmekteyim. Acaba bu cihazları piyasadaki arz ve talep ilkesi
çerçevesinde istediğim fiyata satmam caiz midir?
Cevap: Devlet tarafından belirlenmiş
bir fiyatı yoksa ve müşteriye de haksızlık edilmiyorsa alıcı ve satıcının
anlaştıkları fiyata satmanın sakıncası yoktur.
Soru 522: İslâm'da
sermayeye dayalı ekonomik sistem veya kapitalizmin hükmü ve sınırları nedir? Ve
aca-ba yoksul ve zavallıların haklarını veren birisinin çok servet sahibi
olması mümkün müdür? İslâm'ın kapitalizmle mücadelesi sadece humus ve zekât
vermeyen kimselerle mi sınırlıdır, yoksa
humus ve zekât veren Müslümanları da bu mücadele kapsamına alır mı? Ve esasen
mallarına taalluk eden şer'î hakları veren bir kimsenin zenginliğin zirvesine
ulaşması mümkün müdür?
Cevap: Zenginlerin mallarına taalluk
eden şer'î haklar sadece humus ve zekâtla sınırlı değildir. Öte yandan İslâm da
servet artırmaya karşı değildir. Şu şartla ki, servet toplama meşru yollardan
olmalı, kişi malına taalluk eden bütün şer'î hakları ödemeli ve şer'an helâl ve
aynı zamanda İslâm ve Müslümanların yararına olan yollarda kullanılmalıdır.
İnsanın bu hususları gözeterek büyük bir servete kavuşmasının sakıncası yoktur.
Soru 523: Aramızda
yaygın olan bir adet üzere bir kimse kendisine bir araba satın alması için
başka birini görevlendirir. O da örneğin bir milyar riyale bir araba satın alır
ve o şahsa arabayı bir milyar yüz bin riyale satın aldığını söyler ve bu fazla
parayı yaptığı iş, çektiği zahmet karşılığında almak ister; acaba böyle bir
muamele sahih midir?
Cevap: Bir kimse başka biri
tarafından bir araba satın almak için vekil tutulmuşsa, satın alması için
kendisine verilen parayla satın aldığı şey müvekkilinindir ve müvekkilinden
ödediği paradan fazlasını isteyemez. Vekil sadece vekâleti karşılığında ücret
isteyebilir. Fakat arabayı kendi parasıyla kendisi için satın alır ve sonra onu
kendisine araba alma tavsiyesinde bulunan kimseye satmak isterse, onu
anlaşabilecekleri her fiyata satabilir. Fakat satın aldığı fiyat konusunda
yalan konuşması caiz değildir. Bununla birlikte yalan konuşmak muameleyi batıl
etmez.
Soru 524: Bazı
kimseler araba tamirhanelerinde çalışmaktadır. Bazen araba satıcıları onlara
gelerek masrafları az tutmak için arabaları yüzeysel olarak tamir etmelerini
isterler, böylece arabayı müşteriye sunmak için görünüşünü güzel göstermeyi
yeterli bulurlar. Acaba tamircilerin bu işi yapmaları caiz midir?
Cevap: İnsanları aldatmaya sebep
olursa ve araba sahibinin bunu müşteriden gizleyeceğini bilirlerse caiz
değildir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder