2 Kasım 2013 Cumartesi

Vakfedilen Şeyin Şartları

Soru 927: Bir grup insan, bir ev satın alıp hüseyniye-ye çevirmek amacıyla hayırsever insanlardan yardım toplarsa, acaba onların bu amaçla para toplamaları, evi hüseyniye olarak vakfetme hakkına sahip olmaları için yeterli midir, yoksa bu konuda bağış sahiplerinden vekâlet almaları mı gerekir? Vakıfta, vakfeden kişinin, vak-fettiği şeyin sahibi veya sahibi hükmünde olması şart olduğundan ve yardım toplayanların ise topladıkları bağışların sahibi olmadıkları dikkate alınırsa, acaba vakfetme hakkına sahip olmaları için bağış toplamaları, bağışların sahibi hükmünde olmaları için yeterli midir?

Cevap: Eğer hayırsever kişiler tarafından evi satın aldıktan sonra onu hüseyniye olarak vakfetmeye vekil iseler, bu durumda bağış sahiplerine vekâleten vakıf akdini okumaları sahihtir.

Soru 928: Oluşumlarında insanın rolü bulunmayan ve anayasada belirtildiği üzere enfalden sayılan tabiî meralar ve ormanlar vakfedilebilirler mi?

Cevap: Vakfın sahih olması için vakfedilen şeyin vakfeden kişinin şer'an özel mülkü olması şarttır. Dolayısıyla tabiî meralar ve ormanlar enfal ve umumî mallardan olup hiç kimsenin özel mülkü olmadığından herhangi bir kimsenin onları vakfetmesi doğru değildir.

Soru 929: Ziraî bir tarlanın müşa (ifraz edilmemiş) hissesini satın alarak resmen oğlunun adına geçiren bir kimse, oğlu için satın aldığı bu tarlayı vakfetmesi caiz midir?

Cevap: Mülkün sırf birinin adına kaydedilmesi, adına geçirilen kişinin şer'î mülkiyetinin ölçüsü değildir; dolayısıyla eğer babası tarlayı oğlu için satın alıp onun adına kaydettikten sonra onu oğluna hibe etmişse ve hibe sahih bir şekilde teslim alınmışsa, artık onun maliki olmadığı için onu vakfedemez. Fakat sadece tapusunu oğlunun adına geçirmişse ve tarla kendisinin mülkiyetinde kalmışsa, bu durumda tarla şer'an onun mülkü olduğundan onu vakfedebilir.

Soru 930: Eğer Petrol Şirketi ve Şehir Arsaları Kurumu yetkilileri, ellerindeki bazı arsaları cami ve dinî ilimler medreseleri inşa edilmesi için ayırır ve vakıf akdi okunmasından sonra teslim etme ve teslim alma da tamamlanırsa, acaba bu arsalar vakfedilmiş sayılır mı ve bunlara vakıf hükmü uygulanır mı?

Cevap: Bu arsalar eğer devletin umumî mallarından olup belli bir yerde kullanılacakları belirlenmişse cami veya medrese olarak vakfedilemezler; fakat devletin, Petrol Şirketi'nin ya da Şehir Arsaları Kurumu'nun yetkisinde bulunan ve hiç kimsenin mülkü olmayan mevat[42] arazilerdense, bu durumda, ilgili makamların izniyle onları cami veya ilmî medrese vb. yaparak ihya etmenin sakıncası yoktur.



Cevap: Bu konu, belediyenin kanunî yetkilerine ve o mülkün özelliklerine bağlıdır; dolayısıyla eğer belediyenin sağlık ocağı, hastane ve cami gibi şehrin kamu yararına hizmetlere ayırması kanunen caiz olan emlâkten olursa bunun sakıncası yoktur; fakat belediyeye ait işlerde kullanılması için tahsis edilen emlâkten ise, bunları vakfetmeye hakkı yoktur.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder