NECİS ŞEYLERİN ALIM SATIMI
Soru 1: Avlanma
dairesinin ve bölgedeki çiftçilerin, otlak ve tarlaları korumak için
avladıkları yabani domuzları, etlerini konserve yaparak Müslüman olmayan
ülkelere ihraç etmek amacıyla satın almak caiz midir?
Cevap: Müşteri Müslüman olmasa da
domuz etinin insanların gıda olarak yararlanması amacıyla alım satımı haramdır.
Fakat bunun hayvan yemi veya yağının sabun yapımında kullanılması gibi
insanlarca makul görülen helâl ve ciddî bir menfaati varsa, bu durumda alım
satımının sakıncası yoktur.
Soru 2: Domuz eti konservesi hazırlanan iş yerlerinde,
gece eğlence kulüplerinde veya fesat ve fuhuş yuvalarında çalışmak caiz midir?
Bu yolla elde edilen gelirin hükmü nedir?
Cevap: Domuz eti ve içki satmak, gece
kulüpleri, fesat ve fuhuş yuvaları, kumarhane ve meyhane açmak ve çalıştırmak
ve bunun gibi haram işlerle iştigal etmek caiz değildir. Bu işlerden kazanç
elde etmek haramdır ve şer'an insan bu işlerde çalışarak aldığı ücretin sahibi
değildir.
Soru 3: Domuz etini, içkiyi veya yenilmesi ve içilmesi
haram olan herhangi bir şeyi, bunları helâl bilen birine satmak veya hediye
etmek sahih midir?
Cevap: İnsanın müşteri helâl bilse dahi,
yenilmesi ve içilmesi haram olan bir şeyi, yenmesi veya içilmesi amacıyla veya
müşterinin bunları yeme ve içmede kullanacağını bildiği hâlde satması veya
hediye etmesi caiz değildir.
Soru 4: Gıda ve
tüketim maddeleri satan bir kooperatif şirketimiz var; bu gıda maddelerinden
bazılarının murdardan[1] veya yenilmesi haram olan şeylerden
olduğunu göz önünde bulundurarak, bu mallardan elde edilen ve kooperatif
üyelerine dağıtılan yıllık gelirin hükmü nedir?
Cevap: Yenilmesi haram olan gıda
maddelerinin alım satımı haramdır ve yapılan muamele batıldır; bundan elde
edilen para ve gelirler de haramdır ve bu gelirleri kooperatif üyelerine
dağıtmak caiz değildir. Kooperatif malları eğer bu haram mala karışmış ise
bunların durumu, kısımları, ayrıntıları ilmihâl kitaplarında kaydedilen, haram
mala karışmış mal hükmündedir.
Soru 5: Müslüman biri,
Müslüman olmayan bir ülkede bir otel işletmeye açar ve bazı içki türlerini ve
haram yiyecekleri satmak zorunda kalırsa, -çünkü bunları satmayacak olursa
büyük çoğunluğu Hıristiyan olan o ülke insanları yemeğin yanında içki
içtiklerinden içki sunmayan otele gitmeyeceklerdir- otel sahibinin bu haram
şeylerden elde ettiği bütün gelirleri şer'î hâkime vermek niyetinde olduğu göz
önünde bulundurularak bu işin onun için caiz olduğu söylenebilir mi?
Cevap: Müslüman olmayan ülkelerde otel ve lokanta açmanın bir
sakıncası yoktur. Fakat içki ve haram yemekler satmak, müşteri bunları helâl
bilse bile haramdır. Şer'î hâkime[2] vermek kastıyla olsa bile, içki ve haram yemek
karşılığında para almak caiz değildir.
Soru 6: Yenilmesi
haram olan su hayvanları sudan canlı olarak dışarı çıkarılırsa murdar hükmünde
midirler ve bunların alım satımları haram mıdır? Acaba bunların insan yiyeceği
dışında -kuş ve hayvan yemi olarak veya sanayi alanlarında kullanılması
amacıyla- alım satımı caiz midir?
Cevap: Sudan diri olarak dışarı
çıkarılan ve karada can veren deniz hayvanları, balık türünden iseler murdar
sayılmaz. Genel olarak, yenilmesi haram olan bir şeyi, müşteri, yenilmesini
helâl bilse bile, yenilmesi için satmak caiz değildir. Fakat yemenin dışında
bunlardan tıp, sanayi, kuşları ve diğer hayvanları beslemek vb. işlerde
yararlanılması gibi insanlarca makul görülen helâl menfaatleri olursa, bu
amaçla alım satımlarının sakıncası yoktur.
Soru 7: Aralarında şer'î usullere göre kesilmeyen hay-vanın
eti de bulunan gıda maddelerini taşımak caiz midir? Bu yiyecekleri, yenilmesini
helâl bilen bir kimseye taşımakla helâl bilmeyen bir kimseye taşımak arasında
herhangi bir fark var mıdır?
Cevap: Şer'î usullere göre kesilmeyen
hayvanın etini yemekte kullanmak isteyen birine taşımak caiz değildir; bu
konuda müşterinin onun yenmesini helâl bilmesiyle helâl bilmemesi arasında
herhangi bir fark yoktur.
Cevap:
İnsanlarca makul görülen meşru bir yarar için kan satmanın sakıncası yoktur.
Soru 9: Müslüman
birinin, küfür beldelerinde, gayrimüslimlere domuz eti veya murdar et gibi
yenilmesi haram olan şeyler ihtiva eden yiyecekler veya alkollü içkiler sunması
caiz midir? Bunun aşağıdaki durumlarda hükmü
nedir?
a) Bu gıda maddeleri ve alkollü içkiler kendisine ait
değilse ve bunların satımından da kendine herhangi bir kâr sağlamıyorsa ve bu
adamın işi sadece onları helâl yiyecek maddeleriyle birlikte müşteriye sunmak
olursa.
b) Müslüman olmayan biriyle o iş yerine ortak ise, Müslüman
ortak helâl şeylere ve gayrimüslim ortak da alkollü içkilere ve haram
yiyeceklere sahip ise ve her biri ayrı ayrı kendi malının kârını alıyorsa.
c) Sahibi Müslüman veya gayrimüslim olan, haram yiyecekler
ve alkollü içkiler satılan yerde sadece sabit bir ücretle çalışırsa.
d) Haram yiyecek ve alkollü içkiler satılan yerde işçi veya
ortak olarak çalışıyor, fakat şahsen bunların alım satımıyla uğraşmıyorsa ve
mallar da kendisine ait değilse ve orada sadece gıda maddelerinin hazırlanıp
satılmasına katkıda bulunuyorsa; müşteriler de alkollü içkileri satış yerinde
içmiyorlarsa, bu durumda onun işinin hükmü nedir?
Cevap: Sarhoş edici alkollü içkileri
ve haram yiyecekleri sunmak ve satmak, bunların satıldığı yerlerde çalışmak,
bunların yapımına, alım satımına katkıda bulunmak ve bu konuda başkasının
emrini yerine getirmek şer'an haramdır. Bunda o kimse ister günlük işçi olarak
çalışsın, ister sermayeye ortak olsun, haram gıda maddeleri ve alkollü
içecekler ister tek başına sunulsun veya satılsın, ister helâl olan yiyeceklerle
birlikte satılsın ve yine o kimsenin işi ister kâr payı veya ücret almak
suretiyle olsun, ister bedava çalışsın, aralarında fark yoktur ve şer'an
haramdır. Bu durumda iş sahibi veya ortağının Müslüman veya gayrimüslim olması,
Müslüman veya gayrimüslim müşteriye sunulması veya satılması arasında hiçbir
fark yoktur. Genel olarak her Müslüman'a, yenilmesi haram olan yiyeceklerin
yenilmesi amacıyla ve sarhoş edici alkollü içkilerin içilmesi amacıyla
yapımından, alım satımından ve bunlardan gelir sağlamaktan sakınması farzdır.
Cevap: Kamyonlar sadece içki taşımak
için kullanılıyorsa, onların tamiriyle uğraşmak caiz değildir.
Soru 11: Bir ticaret
şirketinin gıda maddesi satan şubeleri var; fakat gıda maddelerinden
bazılarının yenilmesi şer'an haramdır (ithal edilen murdar etleri gibi);
dolayısıyla şirketin mallarından bir bölümü şer'î açıdan haram mal sayılır.
Sorum şudur: İhtiyaçlarımızı, malının bir kısmı helâl, diğer bir kısmı haram
olan bu şirketin şubelerinden almamız caiz midir? Eğer caizse, meçhul'ül-malik
olması nedeniyle bu satıcıya verdiğimiz paranın bakiyesini alabilmek için şer'î
hâkimden izin almaya gerek var mı? Eğer izin almaya gerek varsa, acaba
ihtiyaçlarını bu gibi yerlerden satın alan kimselere, paralarının bakiyesini
almalarına müsaade ediyor musunuz?
Cevap: Şirketin malları arasında
haram mal olduğu genel olarak biliniyorsa, bir kimse şirketin bütün mallarını
satın almadığı sürece, ihtiyacı kadarını o şirketten karşılamasının bir
sakıncası yoktur. Buna göre bütün halkın ihtiyaç duyduğu malları bu şirketten
satın almasında bir sakınca yoktur. Bunun gibi müşteri, şirketin malının
tamamını satın almadığı ve satın aldığı eşyanın içerisinde haram mal olduğunu
bilmediği durumda, şirkete verdiği paranın bakiyesini almasının sakıncası
yoktur. Şirketten aldığı malı ve para bakiyesini kullanmada şer'î hâkimden izin
almasına gerek yoktur.
Soru 12: Gayrimüslim
ölülerin cesetlerini yakmakla uğraşmak ve bunun karşılığında ücret almak caiz
midir?
Cevap: Gayrimüslimlerin cesetlerini
yakmak haram değildir; dolayısıyla bu işle uğraşmanın ve bunun karşılığında
ücret almanın sakıncası yoktur.
Soru 13: Çalışacak
gücü ve imkânı olan birisinin, insanlardan dilenmesi ve onların verdikleriyle
geçinmesi caiz midir?
Cevap:
Dilencilikle iştigal etmesi uygun değildir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder