Soru 883: Bir işçi,
uzman sorumlunun yokluğunda onun işini üstlenir ve böylece o işte uzmanlaşırsa,
acaba bu uzmanlığını ispatlayıp avantajlarından yararlanmak için üst
yetkililere müracaat ederek yazılı bir sertifika alması caiz midir?
Cevap: İş tecrübesi ve uzmanlık
avantajlarından yararlanmak ve yetkililerden tasdikname almak suretiyle bunu
ispatlamak, konuyla ilgili kanunî kurallara tâbidir; fakat yetkililerin
tasdiknamesi gerçeği yansıt-mazsa veya kanunî kurallara aykırı olursa, böyle
bir tasdikname almaya çalışmak ve ondan
yararlanmak doğ-ru değildir.
Soru 884: Ticaret
Bakanlığı'na bağlı ticaret odası, devletin belirlediği fiyattan satılması için
mağazalardan birine halı, buzdolabı vs. gibi bir miktar ev eşyası bırakmıştır.
Fakat talep, satışa sunulan eşyalardan çok olduğu için mağaza sorumlusu bu
eşyaları kur'ayla satma kararı alarak kur'a kartları bastırmış ve elde edilen
parayı hayır işlerde harcamak amacıyla kartları belli bir fiyata satmıştır.
Acaba bu eşyaların kur'ayla satışı veya satışa sunulan bu eşyalar için basılan
kur'a kartlarının satışı şer'an sakıncalı mıdır?
Cevap: Mağaza sorumlularının,
eşyaları, onları kendilerine teslim eden ilgili sorumluların koştukları
şartlara uygun olarak satışa sunmaları gerekir; satış şartlarını değiştirmeye
ve kendilerinden başka şartlar koşmaya hakları yoktur. Kartların satışından
elde edilen kârları hayır işlerde harcamayı amaçlamak da eşyaların satımında
başka şartlar ileri sürmeye cevaz oluşturmaz.
Cevap: Devlet tarafından un satma
ruhsatı olmayan fırıncının sübvanse edilmiş unu satması ve halkın da on-dan un
satın alması caiz değildir.
Soru 886: Dükkandaki
mevcut eşyanın fiyatı doğal olarak veya beklenmedik bir şekilde artarsa, onu
şimdiki fiyatına satmak caiz midir?
Cevap: Devlet tarafından ona belli
bir fiyat konulmamışsa, onu şimdiki adilane fiyatı üzerinden satmanın sakıncası
yoktur.
Soru 887: Sahipleri
razı olmadığı hâlde devletin halkın bayındırlaştırdığı araziyi kamulaştırması
örneğinde olduğu gibi, kanununun şeriat hükmüyle çeliştiği durumlarda satın alma
ve sahiplenmenin hükmü nedir?
Cevap: Devlet ve belediyenin umumî
projeler için ihtiyaç duyduğu
arazileri satın alma ve kamulaştırmayla ilgili yasaya istinaden özel kanun ve
kurallara uygun olarak başkalarının emlâkini kamulaştırmanın caiz olması, sahiplerinin
mülkiyetlerinin saygınlığıyla veya şer'î ve kanunî haklarıyla çelişmemektedir.
Soru 888: Birisi,
birine işi ve emeği karşılığında bir antika verir ve onun ölümünden sonra bu
antika evlâtlarına miras kalırsa, acaba bu şer'an onların mülkü sayılır mı? Bu
antikanın devletin tasarrufuna bırakılmasının daha iyi olacağı dikkate
alındığında, acaba mirasçılar bu antikayı devlete vermek karşılığında devletten
bir şey isteyebilirler mi?
Cevap: Bir şeyin antika ve tarihî
eser oluşu, birinin özel mülkü olmasıyla çelişmez ve meşru bir yolla elde
edilmiş olduğu takdirde şer'î sahibinin mülkiyetinden çıkmasına neden olmaz; bu
mal onun mülkiyetinde kalır ve ona özel mülk muamelesi yapılır. Ancak sanat
eserlerini ve tarihî eserleri korumak için devletin özel kanunları varsa, bunu
uygulamak için tarihî eserin sahibinin şer'î haklarını gözetmek de farzdır.
Fakat kişi, bu tarihî eseri gayrimeşru bir yolla ve İslâm devletinin uyulması
farz olan kanunlarına aykırı olarak elde etmişse, onu sahiplenemez.
Soru 889: Eğer devlet
daireleri İslâm hükümlerine aykırı bazı kurallar koyarsa, memurların bu
kurallara uymaktan kaçınmaları caiz midir?
Cevap: İran İslâm Cumhuriyeti'nde hiç
kimse İslâm hükümlerine aykırı kurallar çıkarma ve emirler verme hakkına sahip
olmadığı gibi, daire başkanının emrine uymak bahanesiyle Allah'ın kesin hükmüne
aykırı davranmak da caiz değildir. Bilindiği kadarıyla devlet dairelerinde
İslâm dinine aykırı bir kanun yoktur. Eğer birisi İslâm sistemine aykırı bir
kanunla karşılaşırsa, ona karşı koymalı ve bu sorunun halledilip İslâm
hükümlerine aykırı olan şeyin ortadan kaldırılması için üst sorumlulara
bildirmelidir.
Soru 890: Üst sorumlunun
sakıncasız olduğunu iddia ettiği ve yapılmasını istediği, fakat memura göre
kanuna aykırı olduğu ileri sürülen işleri yapmanın hükmü nedir?
Cevap: Hiç kimse devlet dairelerine
hâkim olan kanun ve kuralları ihmal edip onlara aykırı davranamaz ve müdür de
memurdan kanuna aykırı bir şeyi yapmasını isteyemez; bu konuda müdürün görüşü
geçerli olmaz.
Soru 891: Devlet dairelerindeki
memurların, müracaat edenlerden bazıları hakkında birinin tavsiyesini kabul
etmeleri caiz midir?
Cevap: Memurların kanun ve kurallar
çerçevesinde müracaat edenlerin isteklerine cevap vermeleri ve işlerini
yapmaları farzdır ve memurların kanuna aykırı olan veya diğerlerinin hakkının
zayi olmasına sebep olan bir konuda birilerinin tavsiye ve yönlendirmesini
kabul etmeleri caiz değildir.
Soru 892: Trafik
kurallarına ve genel olarak devletin tüm kanunlarına aykırı davranmanın hükmü
nedir? Ve acaba kanunlara aykırı davranma durumları, marufu e-mir ve münkerden
nehiy kapsamına girer mi?
Cevap: Hiç kimsenin,
İslâmî Şura Meclisi tarafından çıkarılan ve Anayasayı Koruma Konseyi tarafından
onaylanan veya ilgili yetkililerin kanunî izinlerine istinaden çıkarılan İslâm
devletinin kanun, kural ve emirlerine aykırı davranması caiz değildir ve biri
bunlara aykırı davranırsa, başkaları bu konuda onları uyarmak, irşat etmek ve
münkerden sakındırmak hakkına sahiptir.
Soru 893: Bazı yabancı
ülkelerde, üniversitedeki yabancı öğrenciler uyruklarını değiştirerek o ülkenin
uyruğuna geçmeyi talep edecek olurlarsa, öğrenci öğrenim süresi boyunca yerli
öğrencilere sunulan bütün avantajlardan yararlanabiliyor; bu devletin
kanunlarına göre, kişi istediği zamanda uyruğunu değiştirerek tekrar eski
uyruğuna dönebiliyor; acaba bu işin şer'î bir sakıncası var mı?
Cevap: Uyulması gerekli olan kanunlara aykırı olmadığı,
herhangi bir fesada sebebiyet vermediği ve İslâm devletine hakaret ve ihanet
edilmediği takdirde, İslâm ülkeleri vatandaşlarının uyruk değiştirmelerinin
sakıncası yoktur.
Soru 894: Yabancı
şirketlerde çalışan veya onlarla muamele yapan kişilerin bu şirketlerin
kurallarına aykırı hareket etmeleri -özellikle bu iş İslâm ve Müslümanlara
karşı kötü bir zihniyet oluşmasına sebep olacaksa- caiz midir?
Cevap: Bütün mükelleflere,
gayrimüslim olsalar bile başkalarının haklarını gözetmeleri farzdır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder