3 Kasım 2013 Pazar

Otopsi ve Organ Nakli

Soru 189: Yeni keşifler yapmak amacıyla kalp ve atardamar hastalıklarını incelemek ve bu alanda ders ver-mek için ölen kişilerin kalplerini ve atardamarlarını elde edip muayene etmemiz ve araştırmamız gerekiyor. Bir gün veya daha fazla bir zaman onların üzerinde araştır-ma yapıldıktan sonra gömüldükleri dikkate alınırsa şu sorular gündeme gelmektedir:
a) Müslümana ait ceset üzerinde bu tür incelemeler yapılabilir mi?
b) Cesetten alınan kalp ve damarlar cesetten ayrı bir yere defnedilebilir mi?
c) Kalp ve damarları ayrıca gömmenin zor olduğu göz önünde bulundurularak bunlar başka bir cesetle defnedilebilir mi?

Cevap: Saygın bir canı kurtarmak veya toplumun ihtiyaç duyduğu yeni bir tıp bilimini keşfetmek ya da insanların hayatını tehdit eden bir hastalık hakkında bilgi edinmek anatomik inceleme veya otopsi yapmayı gerektiriyorsa, insan cesedi üzerinde inceleme yapılmasının sakıncası yoktur. Fakat imkân dahilinde bu iş için Müslüman ölünün cesedinden istifade edilmemesi gerekir. Müslüman cenazenin cesedinden ayrılan organların sıkıntı doğurmadığı ve başka bir mahzuru da olmadığı takdirde ait olduğu cesetle birlikte defnedilmesi farzdır. Aksi durumda tek başına veya başka bir ölünün cesediyle birlikte defnedilmesi caizdir.

Soru 190: Ölüm sebebinden örneğin zehirle mi, boğularak mı, yoksa başka şekilde mi öldüğünden şüphe edilirse, ölüm sebebini araştırmak için otopsi yapılabilir mi?

Cevap: Gerçeğin açığa çıkması buna bağlı ise, sakıncası yoktur.

Soru 191: Histolojide [doku biliminde], bilgi edinmek için hayatının çeşitli aşamalarında düşmüş cenini otopsi etmenin hükmü nedir? Tıp fakültesinde anatominin zorunlu bir ders olduğu göz önünde bulundurarak hükmü açıklar mısınız?

Cevap: Saygın bir canı kurtarmak veya toplumun ihtiyaç duyduğu yeni tıbbî bilgiler edinmek ya da insan hayatını tehdit eden bir hastalık hakkında bilgi edinmek, düşük cenini otopsi etmeyi gerektiriyorsa, düşük cenin üzerindeki anatomik inceleme caizdir. Fakat mümkün olduğu kadar bu iş için Müslümanlara ait olan veya Müslüman olduğuna hükmedilen düşük ceninden yararlanılmamalıdır.

Soru 192: Müslüman bir ölüyü defnetmeden önce otopsi yaparak vücudundaki platini pahalı ve az bulunur olmasından dolayı çıkarmak caiz midir?

Cevap: Sorudaki durumda, eğer ölüye saygısızlık sayılmazsa platini çıkarmanın sakıncası yoktur.

Soru 193: Tıp fakültesinde öğretimde yararlanmak amacıyla ölülere ait kemikleri elde etmek için Müslüman olsun veya olmasın, ölülerin mezarını açmak caiz midir?

Cevap: Bu iş için Müslümanların mezarını açmak caiz değildir; ancak acil bir tıbbî ihtiyacı gidermek ve Müslüman olmayan bir ölünün kemiklerini elde etmenin mümkün olmadığı durumlar müstesna.

Soru 194: Saçlarının yanmış olması nedeniyle insanların arasına çıkmaktan rahatsız olan ve sıkıntı çeken bir kimsenin başına saç ektirmesi caiz midir?

Cevap: Bu uygulamanın özü itibariyle bir sakıncası yoktur. Ancak eti helâl olan hayvanın kılından veya insan saçından olması gerekir.

Soru 195: Birisi bir hastalığa tutulur ve doktorlar onu tedavi etmeye dair umutlarını yitirerek yakında öleceğini açıklarlarsa, acaba ölmeden önce onun kalp ve böbrek gibi hayatî organlarının alınıp başka birisinin bedenine nakledilmesi caiz midir?

Cevap: Organların alınması kişinin ölmesine sebep olacaksa bu katletme hükmündedir; aksi takdirde kendi izniyle olması kaydıyla sakıncası yoktur.

Soru 196: Ölen bir kişinin cesedinden atardamarı ve diğer damarlarını alarak hasta birisinin bedenine nakletmek caiz midir?

Cevap: Ölen kişi hayattayken buna izin vermişse veya ölümünden sonra velilerinin müsaadesiyle olursa ya da saygın bir canı kurtarmak bu organ nakline bağlı ise sakıncası yoktur.

Soru 197: Genelde velilerinden izinsiz olarak cenazeden alınan ve başka bir insanın bedenine aktarılan göz korneası için diyet vermek farz mıdır? Eğer diyet farz ise bu durumda göz ve korneanın her birinin diyeti ne kadardır?

Cevap: Müslüman ölünün bedeninden korneanın alınması haramdır ve diyeti gerektirir; bunun diyeti elli dinardır. Fakat ölmeden önce bu iş için rızası ve müsaadesi alınmışsa sakıncası yoktur ve diyeti de gerektirmez.

Soru 198: Savaşta hayalarından yaralanan ve bu nedenle er bezi alınan ve kısır olan bir kişinin, cinsel gücünü ve erkekliğini koruyabilmesi için hormon ilaçları kullanması caiz midir? Cinselliği güçlendirmekle birlikte çocuk yapmak gücüne ulaşmanın tek çaresi başka birinden haya alınarak ona intikal ettirmek olursa, bunun hükmü nedir?

Cevap: Bedenine haya nakletmek mümkün olur da hayayı ekledikten sonra bedeninin canlı bir parçası hâline gelirse, necaset ve taharet bakımından ve yine cinsiyeti güçlendirmek ve şer'an çocuğun ona ilhak olması bakımından hiçbir sakınca yoktur. Nitekim cinsel gücü ve erkekliği korumak için hormon ilaçları kullanmak da sakıncasızdır.

Soru 199: Hastanın hayatını kurtarmada böbrek naklinin önemine binaen doktorlar, kendi istekleriyle böbreklerini hediye etmek veya satmak isteyenler için bir böbrek bankası kurmak istiyorlar; bu durumda, insanın böbreğini veya bedeninin herhangi bir organını kendi isteğiyle hediye etmesi veya satması caiz midir? Zaruret durumunda bunun hükmü nedir?

Cevap: Mükellefin hayattayken böbreğini veya bedeninin herhangi bir organını hastaların yararlanması için hediye etmesi veya satması, kendisine kayda değer bir zararı yoksa sakıncasızdır; hatta bazen saygın bir canı kurtarmak buna bağlı olur da kişi için hiçbir zorluğu veya zararı da yoksa bu iş farz olur.

Soru 200: Bazı kişiler, beyinlerinin uğramış olduğu tedavisi mümkün olmayan travmalar sonucu büsbütün beyinsel faaliyetlerini kaybederek tam bir komaya girerler. Teneffüs edemez, fiziksel etki ve ışığa karşı refleks gücünü yitirirler. Bu gibi durumlarda normale dönme ihtimali yoktur. Sadece otomatik kalp atışları kalır ki bu da sunî teneffüs cihazı yardımıyla gerçekleştirilir. Hastanın bu durumu birkaç saat veya en fazla birkaç gün devam eder. Tıp biliminde her türlü iradî hareketi, duyu ve şuuru yok olan bu duruma bitkisel hayat denir. Öte yanda hayatları, bitkisel hayat aşamasında yaşayan insanlardan alınacak organlara bağlı olan birtakım hastalar var. Bu durumda, öteki hastaların hayatını kurtarmak için bitkisel hayatta yaşayan hastanın organlarından yararlanmak caiz midir?

Cevap: Başkalarının hastalığını tedavi etmek için soruda açıklanan özelliklere sahip olan bedenin organlarından yararlanmak, onun ölümünün çabuklaşmasına veya hayatını tamamen kaybetmesine sebep olacaksa caiz değildir. Aksi durumda bu uygulama onun daha önce vermiş olduğu izinle olursa veya saygın bir canın kurtuluşu, ihtiyaç duyulan organa bağlı olursa sakıncası yoktur.

Soru 201: Ölümümden sonra bedenimden yararlanılması için organlarımı hediye etmek istiyorum. Bu isteğimi sorumlulara bildirdim. Onlar da bu isteğimi vasiyetnamemde kaydetmemi ve mirasçılarıma da bildirmemi söylediler. Acaba böyle bir hakka sahip miyim?

Cevap: Başka birisinin hayatını kurtarmak veya hastalığını tedavi etmek için ölünün organlarından yararlanılmasının sakıncası yoktur. Bunu vasiyet etmeye de bir engel yoktur. Ancak birini küçük düşürecek şekilde dudağını, burnunu, kulağını vb. kesmek veya kesilmesi örfen cenazenin saygınlığının çiğnenmesi sayılan organlar müstesna tutulmalıdır.


Cevap: Bu fiilin özü itibariyle bir sakıncası yoktur.




Cevap: Kayda değer bir zararı olmazsa sakıncası yoktur; özellikle saygın bir canı kurtarmak buna bağlı olursa.

Soru 204: Askerî bir kurum tarafından insanların avretlerinin muayene edilmesinin hükmü nedir?

Cevap: Kanunu gözetme veya tedavi gibi bir zaruretin gerektirmesi dışında başkalarının avretini açmak, ona bakmak ve insanı başkalarının karşısında avretini açmaya mecbur etmek caiz değildir.

Soru 205: "Zaruret" kelimesi, doktorun kadına dokunması veya bakmasının caizliğinin şartı olarak sıkça tekrarlanmaktadır; "zaruret" nedir ve sınırları nelerdir?

Cevap: Sorudaki durumda "zaruret"ten maksat hastalığın teşhisi ve tedavisinin dokunma ve bakmaya bağlı olmasıdır; zaruretin sınırları da ihtiyaç derecesi ve miktarına bağlıdır.

Soru 206: Bayan doktorun, muayene ve tedavi için kadının avretine bakması ve dokunması caiz midir?

Cevap: Zaruret durumları dışında caiz değildir.

Soru 207: Erkek doktorun, hasta kadını muayene ederken onun bedenine dokunması ve bakması caiz midir?

Cevap: Tedavi, bedenini erkek doktorun karşısında açmasına, doktorun dokunmasına ve bakmasına bağlı o-lursa ve bayan doktora müracaat ederek tedavi de müm-kün olmazsa bunun sakıncası yoktur.

Soru 208: Bayan doktorun, kadının avretine aynayla bakarak muayene etmesi mümkün olduğu hâlde, direkt olarak bakmasının ve dokunmasının hükmü nedir?

Cevap: Aynayla bakarak muayene etmek mümkünse ve doğrudan bakmanın ve dokunmanın bir zarureti olmazsa, caiz değildir.

Soru 209: Hastayla aynı cinsten olmayan hemşirenin (erkek veya kadın), tansiyonu ölçerken veya hastanın bedenine dokunmasını gerektiren işleri yaparken tıbbî eldiven kullanması mümkün olmasına rağmen bu işleri doktorların hastayı tedavi ederken kullandıkları eldiveni giymeden yapması caiz midir?

Cevap: Tedavi için elbisenin üzerinden dokunmak veya bu işi eldiven giyerek yapmak mümkün olursa, ay-nı cinsten olmayan hastanın bedenine dokunmanın zarureti olmadığından bu iş caiz değildir.

Soru 210: Kadının estetik ameliyat yaptırması, erkek doktorun ona bakmasını ve dokunmasını gerektirirse, caiz olur mu?

Cevap: Estetik ameliyat, hastalık tedavisi sayılmadığından bu amaçla haram olan bakış ve dokunma caiz olmaz. Fakat bu ameliyat yanık vb.lerini tedavi etmek için olursa ve bu da zorunlu olarak doktorun dokunmasını ve bakmasını gerektirirse sakıncası yoktur.

Soru 211: Kadının avretine kocasından başkasının ve hatta doktorun bile bakması mutlak olarak haram mıdır?

Cevap: Zaruret ve hastalığı tedavi etme dışında kocasından başkasının, hatta doktorun ve hatta bayan doktorun bile kadının avretine bakması haramdır.

Soru 212: Kadınların, bayan doktordan daha uzman olduğu veya bayan doktora gitmeleri zor olduğu durumda kadın hastalıkları uzmanı olan erkek doktora müracaat etmeleri caiz midir?

Cevap: Muayene ve tedavi eğer haram olan bakmayı ve dokunmayı gerektirirse, kadınların erkek doktora müracaat etmeleri caiz değildir. Ancak işinde uzman olan bayan doktora müracaat etmek mümkün değilse veya çok zor olursa, bu durumda erkek doktora müracaat etmenin sakıncası yoktur.

Soru 213: Meninin tahlil ve muayene edilmesi için doktorun emriyle istimna etmek (mastürbasyon) caiz midir?


Cevap: Tedavi buna bağlıysa ve bunun insanın eşi vasıtasıyla gerçekleşmesi de mümkün değilse, tedavi için bunun sakıncası yoktur.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder