Soru 189: Yeni
keşifler yapmak amacıyla kalp ve atardamar hastalıklarını incelemek ve bu
alanda ders ver-mek için ölen kişilerin kalplerini ve atardamarlarını elde edip
muayene etmemiz ve araştırmamız gerekiyor. Bir gün veya daha fazla bir zaman
onların üzerinde araştır-ma yapıldıktan sonra gömüldükleri dikkate alınırsa şu sorular
gündeme gelmektedir:
a) Müslümana ait ceset üzerinde bu tür incelemeler
yapılabilir mi?
b) Cesetten alınan kalp ve damarlar cesetten ayrı bir yere
defnedilebilir mi?
c) Kalp ve damarları ayrıca gömmenin zor olduğu göz önünde
bulundurularak bunlar başka bir cesetle defnedilebilir mi?
Cevap: Saygın bir canı kurtarmak veya
toplumun ihtiyaç duyduğu yeni bir tıp bilimini keşfetmek ya da insanların
hayatını tehdit eden bir hastalık hakkında bilgi edinmek anatomik inceleme veya
otopsi yapmayı gerektiriyorsa, insan cesedi üzerinde inceleme yapılmasının
sakıncası yoktur. Fakat imkân dahilinde bu iş için Müslüman ölünün cesedinden
istifade edilmemesi gerekir. Müslüman cenazenin cesedinden ayrılan organların
sıkıntı doğurmadığı ve başka bir mahzuru da olmadığı takdirde ait olduğu
cesetle birlikte defnedilmesi farzdır. Aksi durumda tek başına veya başka bir
ölünün cesediyle birlikte defnedilmesi caizdir.
Soru 190: Ölüm
sebebinden örneğin zehirle mi, boğularak mı, yoksa başka şekilde mi öldüğünden
şüphe edilirse, ölüm sebebini araştırmak için otopsi yapılabilir mi?
Cevap: Gerçeğin
açığa çıkması buna bağlı ise, sakıncası yoktur.
Soru 191: Histolojide
[doku biliminde], bilgi edinmek için hayatının çeşitli aşamalarında düşmüş
cenini otopsi etmenin hükmü nedir? Tıp fakültesinde anatominin zorunlu bir ders
olduğu göz önünde bulundurarak hükmü açıklar mısınız?
Cevap: Saygın bir canı kurtarmak veya
toplumun ihtiyaç duyduğu yeni tıbbî bilgiler edinmek ya da insan hayatını
tehdit eden bir hastalık hakkında bilgi edinmek, düşük cenini otopsi etmeyi
gerektiriyorsa, düşük cenin üzerindeki anatomik inceleme caizdir. Fakat mümkün
olduğu kadar bu iş için Müslümanlara ait olan veya Müslüman olduğuna hükmedilen
düşük ceninden yararlanılmamalıdır.
Soru 192: Müslüman bir
ölüyü defnetmeden önce otopsi yaparak vücudundaki platini pahalı ve az bulunur
olmasından dolayı çıkarmak caiz midir?
Cevap: Sorudaki durumda, eğer ölüye
saygısızlık sayılmazsa platini çıkarmanın sakıncası yoktur.
Soru 193: Tıp
fakültesinde öğretimde yararlanmak amacıyla ölülere ait kemikleri elde etmek
için Müslüman olsun veya olmasın, ölülerin mezarını açmak caiz midir?
Cevap: Bu iş için Müslümanların
mezarını açmak caiz değildir; ancak acil bir tıbbî ihtiyacı gidermek ve
Müslüman olmayan bir ölünün kemiklerini elde etmenin mümkün olmadığı durumlar
müstesna.
Soru 194: Saçlarının
yanmış olması nedeniyle insanların arasına çıkmaktan rahatsız olan ve sıkıntı
çeken bir kimsenin başına saç ektirmesi caiz midir?
Cevap: Bu uygulamanın özü itibariyle
bir sakıncası yoktur. Ancak eti helâl olan hayvanın kılından veya insan
saçından olması gerekir.
Soru 195: Birisi bir
hastalığa tutulur ve doktorlar onu tedavi etmeye dair umutlarını yitirerek
yakında öleceğini açıklarlarsa, acaba ölmeden önce onun kalp ve böbrek gibi
hayatî organlarının alınıp başka birisinin bedenine nakledilmesi caiz midir?
Cevap: Organların alınması kişinin
ölmesine sebep olacaksa bu katletme hükmündedir; aksi takdirde kendi izniyle
olması kaydıyla sakıncası yoktur.
Soru 196: Ölen bir
kişinin cesedinden atardamarı ve diğer damarlarını alarak hasta birisinin
bedenine nakletmek caiz midir?
Cevap: Ölen kişi hayattayken buna
izin vermişse veya ölümünden sonra velilerinin müsaadesiyle olursa ya da saygın
bir canı kurtarmak bu organ nakline bağlı ise sakıncası yoktur.
Soru 197: Genelde
velilerinden izinsiz olarak cenazeden alınan ve başka bir insanın bedenine
aktarılan göz korneası için diyet vermek farz mıdır? Eğer diyet farz ise bu
durumda göz ve korneanın her birinin diyeti ne kadardır?
Cevap: Müslüman ölünün bedeninden korneanın alınması haramdır ve
diyeti gerektirir; bunun diyeti elli dinardır. Fakat ölmeden önce bu iş için
rızası ve müsaadesi alınmışsa sakıncası yoktur ve diyeti de gerektirmez.
Soru 198: Savaşta
hayalarından yaralanan ve bu nedenle er bezi alınan ve kısır olan bir kişinin,
cinsel gücünü ve erkekliğini koruyabilmesi için hormon ilaçları kullanması caiz
midir? Cinselliği güçlendirmekle birlikte çocuk yapmak gücüne ulaşmanın tek
çaresi başka birinden haya alınarak ona intikal ettirmek olursa, bunun hükmü
nedir?
Cevap: Bedenine haya nakletmek mümkün
olur da hayayı ekledikten sonra bedeninin canlı bir parçası hâline gelirse,
necaset ve taharet bakımından ve yine cinsiyeti güçlendirmek ve şer'an çocuğun
ona ilhak olması bakımından hiçbir sakınca yoktur. Nitekim cinsel gücü ve
erkekliği korumak için hormon ilaçları kullanmak da sakıncasızdır.
Soru 199: Hastanın
hayatını kurtarmada böbrek naklinin önemine binaen doktorlar, kendi
istekleriyle böbreklerini hediye etmek veya satmak isteyenler için bir böbrek
bankası kurmak istiyorlar; bu durumda, insanın böbreğini veya bedeninin
herhangi bir organını kendi isteğiyle hediye etmesi veya satması caiz midir?
Zaruret durumunda bunun hükmü nedir?
Cevap: Mükellefin hayattayken
böbreğini veya bedeninin herhangi bir organını hastaların yararlanması için
hediye etmesi veya satması, kendisine kayda değer bir zararı yoksa
sakıncasızdır; hatta bazen saygın bir canı kurtarmak buna bağlı olur da kişi
için hiçbir zorluğu veya zararı da yoksa bu iş farz olur.
Soru 200: Bazı
kişiler, beyinlerinin uğramış olduğu tedavisi mümkün olmayan travmalar sonucu
büsbütün beyinsel faaliyetlerini kaybederek tam bir komaya girerler. Teneffüs
edemez, fiziksel etki ve ışığa karşı refleks gücünü yitirirler. Bu gibi
durumlarda normale dönme ihtimali yoktur. Sadece otomatik kalp atışları kalır ki
bu da sunî teneffüs cihazı yardımıyla gerçekleştirilir. Hastanın bu durumu
birkaç saat veya en fazla birkaç gün devam eder. Tıp biliminde her türlü iradî
hareketi, duyu ve şuuru yok olan bu duruma bitkisel hayat denir. Öte yanda
hayatları, bitkisel hayat aşamasında yaşayan insanlardan alınacak organlara
bağlı olan birtakım hastalar var. Bu durumda, öteki hastaların hayatını
kurtarmak için bitkisel hayatta yaşayan hastanın organlarından yararlanmak caiz
midir?
Cevap: Başkalarının
hastalığını tedavi etmek için soruda açıklanan özelliklere sahip olan bedenin
organlarından yararlanmak, onun ölümünün çabuklaşmasına veya hayatını tamamen
kaybetmesine sebep olacaksa caiz değildir. Aksi durumda bu uygulama onun daha
önce vermiş olduğu izinle olursa veya saygın bir canın kurtuluşu, ihtiyaç
duyulan organa bağlı olursa sakıncası yoktur.
Soru 201: Ölümümden
sonra bedenimden yararlanılması için organlarımı hediye etmek istiyorum. Bu
isteğimi sorumlulara bildirdim. Onlar da bu isteğimi vasiyetnamemde kaydetmemi
ve mirasçılarıma da bildirmemi söylediler. Acaba böyle bir hakka sahip miyim?
Cevap: Başka birisinin hayatını
kurtarmak veya hastalığını tedavi etmek için ölünün organlarından
yararlanılmasının sakıncası yoktur. Bunu vasiyet etmeye de bir engel yoktur.
Ancak birini küçük düşürecek şekilde dudağını, burnunu, kulağını vb. kesmek
veya kesilmesi örfen cenazenin saygınlığının çiğnenmesi sayılan organlar
müstesna tutulmalıdır.
Cevap: Bu fiilin özü itibariyle bir
sakıncası yoktur.
Cevap: Kayda değer bir zararı olmazsa
sakıncası yoktur; özellikle saygın bir canı kurtarmak buna bağlı olursa.
Soru 204: Askerî bir
kurum tarafından insanların avretlerinin muayene edilmesinin hükmü nedir?
Cevap: Kanunu gözetme veya tedavi
gibi bir zaruretin gerektirmesi dışında başkalarının avretini açmak, ona bakmak
ve insanı başkalarının karşısında avretini açmaya mecbur etmek caiz değildir.
Soru 205:
"Zaruret" kelimesi, doktorun kadına dokunması veya bakmasının
caizliğinin şartı olarak sıkça tekrarlanmaktadır; "zaruret" nedir ve
sınırları nelerdir?
Cevap: Sorudaki durumda
"zaruret"ten maksat hastalığın teşhisi ve tedavisinin dokunma ve
bakmaya bağlı olmasıdır; zaruretin sınırları da ihtiyaç derecesi ve miktarına
bağlıdır.
Soru 206: Bayan
doktorun, muayene ve tedavi için kadının avretine bakması ve dokunması caiz
midir?
Cevap: Zaruret durumları dışında caiz değildir.
Soru 207: Erkek
doktorun, hasta kadını muayene ederken onun bedenine dokunması ve bakması caiz
midir?
Cevap: Tedavi, bedenini erkek
doktorun karşısında açmasına, doktorun dokunmasına ve bakmasına bağlı o-lursa
ve bayan doktora müracaat ederek tedavi de müm-kün olmazsa bunun sakıncası
yoktur.
Soru 208: Bayan
doktorun, kadının avretine aynayla bakarak muayene etmesi mümkün olduğu hâlde,
direkt olarak bakmasının ve dokunmasının hükmü nedir?
Cevap: Aynayla bakarak muayene etmek
mümkünse ve doğrudan bakmanın ve dokunmanın bir zarureti olmazsa, caiz değildir.
Soru 209: Hastayla
aynı cinsten olmayan hemşirenin (erkek veya kadın), tansiyonu ölçerken veya
hastanın bedenine dokunmasını gerektiren işleri yaparken tıbbî eldiven
kullanması mümkün olmasına rağmen bu işleri doktorların hastayı tedavi ederken
kullandıkları eldiveni giymeden yapması caiz midir?
Cevap: Tedavi için elbisenin
üzerinden dokunmak veya bu işi eldiven giyerek yapmak mümkün olursa, ay-nı
cinsten olmayan hastanın bedenine dokunmanın zarureti olmadığından bu iş caiz
değildir.
Soru 210: Kadının
estetik ameliyat yaptırması, erkek doktorun ona bakmasını ve dokunmasını
gerektirirse, caiz olur mu?
Cevap: Estetik ameliyat, hastalık
tedavisi sayılmadığından bu amaçla haram olan bakış ve dokunma caiz olmaz.
Fakat bu ameliyat yanık vb.lerini tedavi etmek için olursa ve bu da zorunlu
olarak doktorun dokunmasını ve bakmasını gerektirirse sakıncası yoktur.
Soru 211: Kadının
avretine kocasından başkasının ve hatta doktorun bile bakması mutlak olarak
haram mıdır?
Cevap: Zaruret ve hastalığı tedavi
etme dışında kocasından başkasının, hatta doktorun ve hatta bayan doktorun bile
kadının avretine bakması haramdır.
Soru 212: Kadınların,
bayan doktordan daha uzman olduğu veya bayan doktora gitmeleri zor olduğu
durumda kadın hastalıkları uzmanı olan erkek doktora müracaat etmeleri caiz
midir?
Cevap: Muayene ve tedavi eğer haram
olan bakmayı ve dokunmayı gerektirirse, kadınların erkek doktora müracaat
etmeleri caiz değildir. Ancak işinde uzman olan bayan doktora müracaat etmek
mümkün değilse veya çok zor olursa, bu durumda erkek doktora müracaat etmenin
sakıncası yoktur.
Soru 213: Meninin
tahlil ve muayene edilmesi için doktorun emriyle istimna etmek (mastürbasyon)
caiz midir?
Cevap: Tedavi buna bağlıysa ve bunun
insanın eşi vasıtasıyla gerçekleşmesi de mümkün değilse, tedavi için bunun
sakıncası yoktur.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder