3 Kasım 2013 Pazar

Müşteri ve satıcının şartları

Soru 383: Eğer birisi devlet tarafından veya hâkimin hükmüyle arsasını ve evinin eşyalarını satmaya mecbur edilirse, onun, bunları satmaya mecbur kaldığını bilen bir kişinin bu malları ondan satın alması caiz midir?

Cevap: Eğer yerini ve evinin eşyasını satmaya zorlanması hak üzere ise ve satmaya mecbur eden kişinin şer'an böyle bir yetkisi varsa, başkalarının bu adamdan o şeyleri satın almalarının sakıncası yoktur; aksi durumda sahibinin muameleden sonra izin vermesi şarttır.

Soru 384: Bir kişi mülkünü ikinci bir kişiye satarak parasını aldıktan ve ikinci kişi aynı mülkü üçüncü bir kişiye satıp parasını alarak ihtiyaçlarını gidermede kullandıktan sonra birinci kişinin mallarına haciz konulması ve tevkif edilmesi hükmü çıkar. Acaba bu hüküm onun daha önce sattığı mülkü de kapsar mı? Ve o satış muamelesinin batıl ve geçersiz olduğuna delil oluşturur mu?

Cevap: Satıcının satış anında hâkimin hükmüyle mal-larına haciz konulması nedeniyle onu satmaktan yasaklı olduğu ortaya çıkarılır veya satıcının elinde bulunmasına rağmen sattığı şeyin maliki olmadığı, aksine sattığı mal hâkimin haciz koyabileceği şeylerden olduğu anlaşılırsa, satıştan sonra verilen hüküm daha önce satılan malı da kapsar ve bununla malın önceki satışının batıl olduğuna hükmedilir; aksi durumda el koyma kararından önce yapılmış satışın şer'an doğruluğuna hükmedilir; ve el konulan mallar kapsamına girmez.

Soru 385: Toplumsal ilişkilerin karmaşıklığı ve halkın ekonomik ve toplumsal sorunları bazen insanları zararlı, adilane olmayan veya en azından örfen hoş karşılanmayan zorunlu muamelelere mecbur ediyor. Acaba çaresizlik, şeriat açısından muamelenin batıl olmasına sebep olur mu?


Cevap: Istırar (zorunluluk) ve çaresizlik fıkhî açıdan kişinin kendi rıza ve isteğiyle yaptığı alış verişin doğruluğuna ve geçerliliğine zarar vermez. Fakat karşı tarafın ahlâkî ve insanî açıdan çaresizliğe düşen kişinin bulunduğu şartları kötüye kullanmaması gerekir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder