Soru 348: Çoğu
bölgelerde cami ve hüseyniyelerde, özellikle köylerde tarihî olayları
canlandırmak için geleneksel olarak piyes (şebeh/temsil)[9]
yapılmaktadır ve bazen bu piyesler insanlarda olumlu manevî etkiler
bırakmaktadır; bu programların hükmü nedir?
Cevap: Eğer bu piyes programlarının
içeriği yalan ve batıl şeyler değilse, bir fesada sebep olmazsa ve mevcut zaman
şartlarında hak mektebe bir leke getir-mezse sakıncası yoktur; buna rağmen
bunun yerine vaaz, irşat, Hüseynî matem ve ağıt programları düzenlemek daha
iyidir.
Soru 349: Matem
törenlerinde davul, zil ve boru çalmanın ve insanların, başında keskin aletler
bulunan zincirlerle dövünmelerinin hükmü nedir?
Cevap: Bu gibi zincirleri kullanmak
halkın gözünde mektebe leke getirirse veya bedene ciddî zarar vermesine sebep
olursa caiz değildir; fakat örfte yaygın olduğu gibi boru, davul ve zil
çalmanın sakıncası yoktur.
Soru 350: Bazı
camilerde matem günlerinde süslü ve pahalı alemler[10] kullanılır.
Bazen dindar kişiler bunların hikmetini sormaktalar ve bunlar çoğu defa tebliğ
programlarına zarar vermekte ve hatta caminin kutsal hedefleriyle
çelişmektedir; bu konuda şer'î hüküm nedir?
Cevap: Onların camiye sokulması örfen
caminin şanıyla çelişirse veya namaz kılanlara engel olursa sakın-calıdır.
Soru 351: Bir kişi
İmam Hüseyin'in (a.s) yas merasimi için "alem" adak yaparsa,
hüseyniyenin sorumlularının bunu kabul etmekten kaçınması caiz midir?
Cevap: Birinin adak adamış olması,
hüseyniyenin yöneticisi ve derneğine "alem"i teslim almak için
yükümlülük getirmez.
Soru 352: İmam
Hüseyin'in (a.s) matem merasiminde matem meclisine "alem" sokmak veya
matem mera-simi boyunca onu taşımanın hükmü nedir?
Cevap: Bunun özü itibariyle bir
sakıncası yoktur; fakat bu gibi şeyleri dinden saymamak gerekir.
Soru 353: Mükellef
eğer matem merasimlerine katılması sebebiyle bazı farzları yerine getiremezse;
örneğin, sabah namazı kaza olursa bu merasimlere katılmaması daha mı iyidir, ya
da bu merasimlere katılmaması onun Ehlibeyt'ten uzaklaşmasına sebep olur mu?
Cevap: Açıktır ki farz namaz,
Ehlibeyt'in matem merasimlerine katılmanın faziletinden önceliklidir.
Dolayısıyla İmam Hüseyin'in (a.s) matemine katılma bahanesiyle namazın terk
olunması ve kazaya bırakılması caiz değildir; fakat namaza zarar vermeyecek bir
şekilde bu programlara katılmak mümkündür ve önemle vur-gulanan müstehaplardandır.
Soru 354: Bazı dinî
heyetlerde muteber bir tarih kitabına dayanmayan ve bir din âlimi ve merciden
duyulmayan ağıtlar söylenmektedir. Bu ağıtları söyleyenlerden bunların kaynağı sorulduğunda,
"Ehlibeyt, bizim böyle anlatmamızı sağlamışlar veya bize böyle yol
göstermişler, Kerbela vakıası sadece tarih kitaplarında geç-mez ve bunun
kaynağı sadece ulemanın söyledikleri de-ğildir; bazen bu olaylar İmam Hüseyin
(a.s) hakkında vaaz veren ve ağıt söyleyenlerin kalbine ilham olur." diye
cevap veriyorlar. Acaba Kerbela vakıasını bu yolla nakletmek doğru mudur? Eğer
doğru değilse bu durumda dinleyenlerin yükümlülüğü nedir?
Cevap: Olayları bir rivayete
dayanmadan ve tarihte kaydedilmemesine rağmen söz konusu şekilde nakletmenin
şer'î bir değeri yoktur. Ancak olayların bu şekilde nakledilmesi, nakledenin
çıkardığı sonuç ve görüşe dayanan hâl dili olursa ve yalan olduğu da bilinmezse
sakıncası yoktur. Bu alanda dinleyenlerin vazifesi, söylenenlerin münker
olduğunu kesin olarak bilirlerse ve münkerden nehyetme şartları da mevcutsa
onları mün-kerden sakındırmaktır.
Soru 355:
Hüseyniyelerdeki hoparlörlerden Kur'ân, mersiye ve ağıt sesleri bazen yüksek
sesle yayınlanmakta ve bu durum komşuları rahatsız etmektedir. Hüseyniye
görevlileri ve hatipler de bu işi yapmakta ısrar ediyorlar; bunun hükmü nedir?
Cevap: Hüseyniyelerde merasimlerin ve
dinî programların uygun zamanlarda düzenlenmesi önemle vurgulanan
müstehaplardandır. Bununla birlikte hüseyni-yelerde program düzenleyenlerin ve
matem tutanların mümkün oldukça, hoparlörlerin sesini kısarak ve sesi içeriye
yönelterek komşuları rahatsız etmekten sakınmaları farzdır.
Soru 356: Muharrem
ayında davul ve ney çalarak matem toplantılarını gece yarılarına kadar
sürdürmek hakkında görüşünüz nedir?
Cevap: Seyyid'üş-Şüheda (İmam
Hüseyin) ve ashabının (a.s) matem toplantılarına gitmek ve bu gibi dinî
merasimlere katılmak güzel ve iyi bir şeydir; hatta bu gibi merasimler insanın
Allah'a yakınlaşmasını sağlayan en önemli sebeplerdendir. Fakat başkalarının
eziyet görmesine sebep olan veya şer'an haram olan her şeyden kaçınmak gerekir.
Cevap: Müzik aletleri kullanmak
şehitler serveri İmam Hüseyin'in matem merasimine uygun değildir ve matem
törenlerinin eskiden beri süregelen ve yaygın olan şekliyle düzenlenmesi daha
uygundur.
Soru 358: Son
zamanlarda yaygın olduğu gibi İmam Hüseyin'e (a.s) matem tutmak adına bedeni
yaralamak, bedene kilit vurmak ve tartı taşı bağlamak caiz midir?
Cevap: Mezhebe leke getiren bu
gibi ameller caiz değildir.
Soru 359: Ehlibeyt
İmamlarının (a.s) mukaddes ziyaretgâhlarında yüz üstü toprağa kapanmanın ve
bazılarının yaptığı gibi yüz ve göğüslerini kan gelmesi için yere sürtmenin ve
o hâlde hareme girmenin hükmü nedir?
Cevap: Ehlibeyt
İmamlarını (a.s) sevmek ve matem ve üzüntüyü ortaya koymaktan uzak olan bu gibi
davranışların şer'î bir yanı yoktur. Hatta bedene ciddî bir zarar verir veya
mezhebe leke getirirse caiz değildir.
Soru 360: Bazı
bölgelerde kadınlar, Hz. Fatıma'nın (s.a) düğün merasimi adı altında törenler
yapmak için "Hz. Ebulfazl sofrası" merasimi düzenlemekte, bu
toplantılarda düğün şiirleri okuyup alkış çalarak dans etmektedirler; bu gibi
şeylerin hükmü nedir?
Cevap: Eğer bu gibi merasim ve toplantılarda,
yalan ve batıl şeyler söylenmez ve mektebe leke de getirmez-se, haddizatında
sakıncası yoktur; ama dans etmeye gelince, eğer şehveti uyandıracak nitelikte
olursa veya haram bir işi gerektirirse caiz değildir.
Soru 361: İmam
Hüseyin'in (a.s) şehadet yıldönümü Aşura günü merasimi için gereken masrafları
karşılamak amacıyla toplanan mallardan geriye kalanı nelerde harcanmalıdır?
Cevap: Geri kalan mallar, hediye
edenlerden izin alınarak hayır işlerde kullanılabileceği gibi gelecek yılki
Aşura merasiminde kullanmak için de saklanabilir.
Soru 362: Muharrem
ayında hayırsever insanlardan para toplayıp çeşitli kısımlara bölerek bir
bölümünü Kur'ân ve mersiye okuyanlara ve konuşmacılara vermek ve geri kalanını
da matem merasimi masrafları için kullanmak caiz midir?
Cevap: Mal sahiplerinin muvafakat ve
rızasıyla olursa bunun bir sakıncası yoktur.
Soru 363: Kadınların
hicaplarını koruyarak ve bedenlerini örtecek özel elbiseler giyerek sine ve
zincir destelerine[11] katılmaları caiz midir?
Cevap: Kadınların zincir ve sine destelerine katılmaları
uygun değildir.
Soru 364: Ehlibeyt
İmamlarının (a.s) matemlerinde başa kama vurmak kişinin ölümüne sebep olursa,
acaba bu iş intihar sayılır mı?
Cevap: Eğer bu iş genelde ölüme sebep
olmuyorsa intihar hükmünde değildir; fakat daha işin başında canının tehlikeye
girmesi korkusu varsa, buna rağmen yapar ve ölümüne sebep olursa, bu iş intihar
hükmündedir.
Soru 365: İntihar
ederek ölen Müslüman için düzenlenen Fatiha meclislerine katılmak caiz midir?
Onlar için mezarlarının başında Fatiha okumanın hükmü nedir?
Cevap: Bunun haddizatında sakıncası
yoktur.
Soru 366: Bi'set
bayramında, (Resulullah'ın -s.a.a- peygamberliğe tayin edildiği gün) ve
Ehlibeyt İmamlarının veladet yıl dönümü merasimlerinde dinleyenleri ağlatan
methiye ve mersiye okumanın ve bu programa katılanlar üzerine para serpmenin
hükmü nedir?
Cevap: Dinî bayram törenlerinde
methiye ve mersiye okumanın sakıncası yoktur; bu merasimlere katılanlar üzerine
para serpmenin de kendisi sakıncasızdır, hatta eğer müminleri neşelendirmek,
sevinç ve neşeyi belirtmek amacıyla olursa sevabı bile vardır.
Soru 367: Kadının,
namahrem erkeklerin sesini duyacaklarını bilmesine rağmen yas merasiminde
mersiye okuması caiz midir?
Cevap: Eğer bir fesadın çıkması endişesi varsa bundan
kaçınılması gerekir.
Soru 368: Aşura günü
başa kama ile vurmak, ateş ve kor üzerinde yalın ayak yürümek gibi ruhî ve
bedenî zarara neden olan ve ayrıca diğer İslâm mezhepleri uleması, izleyiciler
ve yine dünya halkının gözünde Şia-ı İsna Aşeriyye mektebinin karalanmasına ve
küçük düş-mesine sebep olan merasimler hakkındaki görüşünüzü açıklar mısınız?
Cevap: İnsana zarar veren veya din ve
mektebe leke getiren her iş haramdır; müminlerin bunlardan kaçınması gerekir.
Zikredilen davranışların bir çoğu halkın yanında Ehlibeyt (hepsine selâm olsun)
mektebine hakaret edilmesine ve mektebin lekelenmesine sebep olmaktadır. Bu ise
en büyük zarar ve ziyandır.
Soru 369: Başa gizli
bir şekilde kama vurmak helâl midir, yoksa bu konudaki fetvanız genel midir?
Cevap: Kama vurmak, örfen hüzün ve
keder belirtilerinden
sayılmamanın yanında Ehlibeyt İmamları (a.s) zamanında ve onlardan sonraki
dönemlerde rastlanılmış bir davranış değildir. Bu amelin Ehlibeyt İmamları
(a.s) tarafından özel veya genel olarak onaylandığına dair bir rivayet de
nakledilmemiştir. Günümüzde bu amel mektebimize leke getirdiği ve küçük
düşürücü davranış sayıldığı için hiçbir şekilde caiz değildir.
Cevap: Ölçü,
örfen ciddî ve önemli bir zarar olarak görülmesidir.
Soru 371: Bazı
Müslümanların yaptığı gibi -yas merasimlerinde- bedene zincirle vurmanın hükmü
nedir?
Cevap: Örf açısından yaslarda hüzün
ve keder örneklerinden sayılacak bir davranışsa sakıncası yoktur.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder