Soru 439: Bir şahıs
kendisine ait meyve bahçesini başka birine satıyor ve hayatta olduğu müddetçe o
bahçenin menfaatlerinin kendisine ait olmasını şart koşuyor. Acaba bu satış belirlenmiş
şartla sahih midir?
Cevap: Şer'an ve örfen malî bir
değeri olan ve yararlanılabilen (bu yararlanma istisna tutulan sürenin
bitmesinden sonra da olsa) bir şeyi belli bir süreye kadar menfaati istisna
olmak şartıyla satmanın sakıncası yoktur. Fakat menfaatlerin belirlenmeyen bir
süreye kadar istisna edilişi, malın veya bedelinin bilinmemesine sebep olursa
garer [belirsizlik ve aldatma] nedeniyle satış batıl olur.
Soru 440: Eğer akit
zımnında (anlaşma kapsamında), satıcının satılan şeyi belirtilen zamanda teslim
etmemesi durumunda müşteriye belli bir meblağı geciktirme karşılığında vermesi
şart koşulursa, satıcının bu şarta uyması şer'an gerekli midir?
Cevap: Mezkur şartın hiçbir sakıncası
yoktur. Dolayısıyla eğer satıcı sattığı şeyi
zamanından geç teslim ederse şarta uyması farzdır ve müşteri de
satıcıdan şarta uymasını isteyebilir.
Soru 441: Bir şahıs
ticarî mağazasını, damı kendi mülkünde kalması ve üzerinde bina yapma hakkı
olması şartıyla satarsa; acaba bu şart ortada iken ve bu şart olmadığı taktirde
bu mağazayı satmayacağı bilinmesine rağmen, acaba müşterinin o mağazanın damı
üzerinde bir hakkı var mı?
Cevap: Satışta mağazanın damı istisna tutulmuşsa
müşterinin onda hiçbir hakkı yoktur.
Soru 442: Bir şahıs
binası henüz tamamlanmayan bir ev satın alırken satıcıya evin tapusunu kendi
adına geçirmesi karşılığında bir şey istememesini şart koşmuştur. Ancak satıcı
şimdi senedi alıcının adına geçirmesi karşılığında bir meblağ istemektedir;
acaba satıcının böyle bir hakkı var mıdır ve alıcının istenen meblağı ödemesi
gerekli midir?
Cevap: Satıcının sözleşme sırasında
kabul ettiği taahhütleri yerine getirerek malı alıcıya teslim etmesi ve senedi
alıcının adına geçirmesi zorunludur; satıcı alıcıdan sözleşmede kaydedilenden
fazlasını isteyemez. Ancak satıcının müşterinin isteği üzerine örfen değeri
olan ek bir işlem yapması ve bu ek uygulamanın sözleşme sırasında öngörülmemiş
olması müstesnadır.
Soru 443: Bir arsa
belli bir fiyata satılarak parası tam olarak satıcıya teslim ediliyor. Ancak
sözleşme esnasında resmî belgeyi müşterinin adına geçirmesi karşılığında
satıcıya belli bir meblağ vermesi şart koşuluyor ve bütün bunlar gayriresmî
sözleşme belgesinde kaydediliyor. Fakat satıcı resmî belgeyi müşterinin adına
geçirmesi karşılığında müşteriden sözleşmede kaydedilen miktardan fazlasını
talep ediyor; acaba satıcının buna hakkı var mıdır?
Cevap: Alış veriş şer'an sahih bir
şekilde tamamlandıktan sonra satıcının satış sözleşmesine uyması ve satış
anında müşteri lehine taahhüt ettiği şeyleri yerine getirmesi farzdır ve
satıcının müşteriden taahhüt ettiğinden fazlasını istemeye hakkı yoktur.
Soru 444: Satıcı ve
müşteri satış sözleşmesi düzenlerken muameleden vazgeçmeyeceklerine dair
taahhütte bulunurlar ve "Müşteri sözleşmeyi imzaladıktan sonra muameleyi
uygulamaktan vazgeçerse satıcıya vermiş olduğu kaparoyu isteme hakkına sahip
değildir ve bu sözleşmenin imzalanmasından sonra eğer satıcı vazgeçerse aldığı
bu kaparoyu geri verecek ve tazminat olarak müşteriye belli bir meblağ
ödeyecektir." şeklinde bir madde eklerler sözleşmeye. Bu durumda
tarafların muhayyerlik veya muameleyi mezkur şart üzere bozabilmeyi şart
koşması sahih midir? Acaba tarafların bu yolla kazandıkları mal helâl midir?
Cevap: Mezkur şart, feshetme yetkisi
(hıyâr) veya muameleyi bozma şartı (ikâle) değildir; bu şart, muameleden
vazgeçme karşılığında verilmesi gereken meblağın şartıdır. Sözleşme sırasında
zikredilmeyen bu gibi şartların, sırf sözleşme metninde yer alması ve
imzalan-mış olmasının hiçbir etkisi yoktur. Fakat sözleşme yapılırken
zikredilirse veya imzalanırken bu şarta dayandırılırsa bu durumda sahihtir ve
ona uyulması şarttır; bu yolla alınan malın da sakıncası yoktur.
Soru 445: Satış
sözleşmelerinde bazen şu ibaretler yazılıyor: "Taraflardan biri muameleyi
tek taraflı bozarsa karşı tarafa tazminat olarak falan meblağı ödemesi
gerekir." Birincisi; bu ibare muhayyerlik şartı sayılır mı? İkincisi,
böyle bir şart sahih midir? Üçüncüsü, eğer şart batılsa, acaba akit de batıl
olur mu?
Cevap: Bu şart muhayyerlik şartı
değildir; bu şart, muameleyi tamamlamadan vazgeçilirse ödenmesi gereken
meblağın şartıdır. Bu şart eğer lâzım (=bağlayıcı) bir akit
zımnında koşulursa veya akit bunun
üzerine yapılırsa bunun sakıncası yoktur. Ancak malın bedelini (değerini)
etkileyen böyle şartlar için belli bir zamanın tayin edilmesi gerekir. Aksi
durumda batıl olur ve malın bedelinin belli olmayışına neden olursa akdin de
bozulmasına sebep olur.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder