3 Kasım 2013 Pazar

ALIŞ VERİŞLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

Soru 446: Bazıları gayrimenkul mülklerini, sattıkları fiyattan daha yüksek bir fiyatla aynı müşteriden satın almak şartıyla satıyorlar; acaba bu satış sahih midir?

Cevap: Formalite icabı yapılan bu tür satış, faizli borç alınması için bir hile ve vesile olmasından dolayı haram ve batıldır. Ancak gerçekten mülkünü şer'an sahih bir şekilde satarsa ve sonra o yeri müşteriden aynı paraya veya daha fazlasına peşin veya veresiye olarak satın almak isterse, bunun sakıncası yoktur.

Soru 447: Bazı kişiler tüccarların vekili olarak akreditif ödeme yöntemiyle yurt dışından mal ithal etmekte, daha sonra yine aynı vekâletle belgeler karşılığında malın bedelini bankaya ödemektedirler. Bu işleri takip ve sonuçlandırma karşılığında önceden kararlaştırıldığı ü-zere belli bir komisyon almaktadırlar. Acaba bu muamele sahih midir?

Cevap: Tüccarın kendisi için eşya ithal etmesi, sonra onu belli bir kârla başka birine satmasının sakıncası yoktur. Bunun gibi, ticarî malı talep eden kişiye bedeli belirlenmiş cüâle[20] (ödül) sözleşmesi yöntemiyle ve malın değerine oranla belirlenmiş komisyon karşılığında ithal etmesinin sakıncası yoktur.

Soru 448: Eşimin ölümünden sonra ev eşyalarından bazılarını sattım ve üzerine bir miktar para ekleyerek başka eşyalar satın aldım. Acaba bu eşyaları ikinci eşimin evinde kullanmam caiz midir?

Cevap: Eğer satmış olduğunuz eşyalar sizin malınız idiyse, bu durumda onların parasıyla satın aldığınız şey de sizin malınız olur. Aksi takdirde o malların satışının doğru olup olmadığı öteki mirasçıların iznine bağlıdır.

Soru 449: Bir kimse, belediyeden inşaat ruhsatı almadan bina yapan bir kişiden ticarî bir yer kiralıyor. Belediye ise orada imar kanunlarına aykırı davranıldığı için ceza ödenmesini istiyor. Acaba bu cezayı kiracı mı, yoksa ruhsatı olmadan orada bina yapan ticaret yerinin sahibi mi ödemelidir?

Cevap: Cezayı iş yeri yapımında imar kanunlarına aykırı hareket eden yerin sahibi ödemelidir.

Soru 450: Bir kişiden bir mülk satın aldım ve onu başka birine sattım. Ancak satıcı benden satış sözleşmesi belgesini aldıktan sonra aynı yeri başka birine sattı. Onun, benden satış sözleşmesini geri aldığını ispatlayamayacağımı sanıyorum, acaba benim yaptığım muamele mi sahihtir, yoksa onun muamelesi mi?

Cevap: Eğer satın alma işlemi, sahibinden şer'an sahih bir şekilde gerçekleşmiş ise malın yetkisi müşteriye aittir ve onun aldığı malı istediği kişiye satması sahihtir ve birinci satıcının o yeri satmak gibi bir tasarruf hakkı yoktur. Birinci satıcının o mülkü yeniden başka birine satması fuzulî (geçersiz) olup doğruluğu birinci müşterinin iznine bağlıdır.

Soru 451: Arazimden bir bölümünü parasının tamamını verdiğinde yeğenime satacağıma dair söz verdim. Fakat bazı idarî sorunlar nedeniyle araziyi satmadan önce tapusunu onun adına geçirdim. Onun kendisi de arazinin sahibi olmadığını itiraf ediyordu. Ancak bir süre sonra tapunun kendi adına oluşuna dayanarak araziyi teslim etmemi istedi, acaba onun isteğini kabul etmek zorunda mıyım?

Cevap: Satın aldığını iddia eden kişi, satın alma işleminin şer'an sahih bir şekilde gerçekleştiğini ispatlamadığı sürece o arazide hiçbir hakkı yoktur ve tapu belgesi kendi adına geçirildiğinde açıkça arazinin sahibi olmadığını ikrar ettiği farz edilirse tapu belgesine istinat edemez.

Soru 452: Bir şahsa ait özel arsayı elde eden dairemizin kooperatif şirketi onu dairedeki memurlar arasında dağıtmıştır. Kooperatif şirketi dairedeki memurlardan aldığı parayı arsa sahibine verdiğini ve böylece onun rızasını aldığını iddia ediyor. Ancak memurlardan bazıları, şahsen arsa sahibinin razı olmadığını kendisinden duyduklarını söylüyorlar. Şimdi bu arsa üzerinde bir ca-mi ve etrafında birtakım evler yapılmıştır. Bunları göz önünde bulundurarak aşağıdaki soruları cevaplar mısınız?
a) Arsa üzerindeki cami alanı ve yapımının devamı için arsanın sahibinden izin almaya gerek var mı?
b) Arsada kendilerine ev yapan memurların arsayla ilgili sorumlulukları nedir?

Cevap: Arsayı sahibinden satın almakla görevlendirilen kooperatif şirketi temsilcilerinin sahih bir yolla muamele yaptıkları ve arsa sahibinin rızasını elde ettikleri tespit edilirse, onların o arsayı sahibinden satın almalarının sıhhatine hükmedilir; ve yine onlar arsayı me-murlar arasında taksim ederken arsayı sahibinden şer'î bir yolla aldıklarını söylemişlerse onların yalan söyledikleri ispatlanmadıkça sözlerinin ve arsayı dağıtmaları-nın sıhhatine hükmedilir ve bu iş geçerli kabul edilir. Bu durumda mezkur şirketten o arsayı satın alanların ar-sada tasarruf etmelerinin sakıncası yoktur. Yine o arsayı ortaklaşa satın alanların izniyle o arsada bir cami inşa etmenin de sakıncası yoktur.

Soru 453: Bir şehit eşinden otomobil satın almada şehit evlâtlarına tanınan özel hakkı kullanması istenir. Şehit eşi de çocuklarının kayyımı olması dolayısıyla buna muvafakat eder. Ancak otomobil satın alındıktan son-ra şehit çocukları otomobilin kendilerine tanınan özel hakla satın alındığını ileri sürerek otomobilin kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar; acaba onların bu iddiası kabul edilir mi?

Cevap: Otomobil satıcısı eğer onu otomobili satın alma özel hak belgesi karşılığında da olsa bizzat müşterinin kendisine satmış ise ve müşteri de o otomobili kendisi için ve kendi malıyla satın almış ise, bu durumda otomobil onun malıdır. Ancak bu durumda aziz şehit ailesine verilen özel hakkın malî değerini onlara ödemekle yükümlüdür.

Soru 454: Bir arsayı sahibinden vekâletle aramızda yazmış olduğumuz adî bir belgeyle birisine satarak parasının bir bölümünü aldım ve paranın geri kalan bölümünü teslim aldıktan sonra arsanın tapusunu müşterinin adına geçirmek taahhüdüyle anlaştık. Fakat müşteri paranın geri kalan kısmını ödemeyince tapu belgesi müvekkilimin adına kaldı ve şimdiye kadar da noterlikte müşterinin adına geçirilmedi. Bu müddet içerisinde müşteri kanunî ruhsatı olmaksızın bu arsa üzerinde birkaç dükkan inşa etti ve faaliyete geçirdi. Bu nedenle bu yere beklenmedik bir oranda vergi geldi; bu cümleden kira vergisi ve kooperatif vergisi ödenmesi gerekmektedir. Oysa on iki yıl önce aramızda yazmış olduğumuz resmî olmayan bir belgeyle sattığım bu yer satış anında boş bir arsaydı. Ayrıca satış belgesinde, tapu müşterinin adına geçirilirken bütün ödemelerin müşteriye ait olduğu açıkça kaydedilmiştir; bu durumda mezkur vergiler şer'an satıcının mı üzerinedir, yoksa alıcının mı?

Cevap: Arsaya arsa olması dolayısıyla veya satılması nedeniyle gelen bütün vergiler ve ödemeler satıcının üzerinedir ve o arsa üzerinde yapılan binalara veya o bi-nalar nedeniyle arsaya gelen bütün vergiler ve ödemeler de orada ticarî yerler inşa eden müşteriye aittir. Eğer sözleşme esnasında masrafların taraflardan biri tarafından karşılanacağı şart koşulmuşsa, şarta uygun olarak davranılmalıdır.

Soru 455: Bir şahıs bir bölümü nakit ve bir bölümü de taksitli olmak üzere fiyatta, satış şartlarında ve taksitler konusunda satıcıyla anlaştıktan sonra bir daire satın alıyor. Daha sonra o daireyi satın aldığı şartlarla ve geri kalan taksitleri ödemesi kaydıyla başka birine satıyor. Bu durumda birinci satıcının önceki muamele ve anlaşmanın şartlarından vazgeçmesi caiz midir?

Cevap: Satış gerçekleştikten sonra satıcı ne satıştan ve ne de satış şartlarından vazgeçemez. Ve yine müşterinin satın aldığı şeyin parasının taksitlerini ödemeden önce başka birine satmasının da sakıncası yoktur. Fakat müşteri ödemesi gereken taksitleri satıcı kabul etmediği takdirde ikinci müşteriye havale edemez, ancak satıcı kabul ederse bunun da sakıncası yoktur.

Soru 456: Mağazalardan birinde kur'a çekimi yöntemiyle bir televizyon satışa sunuldu. Bu çekilişe benimle birlikte 130 kişi katıldı. Bunların arasından kur'a benim adıma çıktı ve televizyonu ben satın aldım. Acaba bu durumda bu muamele sahih midir ve benim bundan yararlanmam caiz midir?

Cevap: Eğer kur'a sizin adınıza çıktıktan sonra satın almış iseniz bu muamele doğrudur ve satın aldığınız o şeyden yararlanmanızın bir sakıncası yoktur.

Soru 457: Bir şahıs kendine ait bir arsayı birine satıyor. Müşteri de, onu üçüncü bir kişiye satıyor. O arsa üzerinde yapılan her muameleye, kanun uyarınca birtakım devlet vergileri taalluk ediyor. Bu durumda acaba satıcının satılan arsayı birinci müşterinin adına geçirmesi ve onun da onu ikinci müşterinin adına geçirmesi farz mıdır, yoksa onun satılan arsayı birinci müşteriyi muamele vergilerinden kurtarmak için doğrudan ikinci müşterinin adına geçirmesi caiz midir? Eğer arsayı birinci müşterinin adına geçirirse, ondan alınan vergilerin zararından sorumlu olur mu? Ve acaba satıcının birinci müşterinin, satılan arsayı doğrudan ikinci müşterinin adına geçirmesine dair isteğini yerine getirmesi şart mıdır?


Cevap: Birinci satıcı satılan arsayı, kanuna aykırı olmadıkça birinci müşteri veya ikinci müşterinin adına geçirmekte muhayyerdir. Birinci satıcı müşteriden arsa satımında kanuna uygun hareket etmede ona uyum sağlamasını isteyebilir. Eğer satıcı arsayı birinci müşterinin adına geçirirse, birinci müşteriden alınan vergilerin sorumluluğu ona ait değildir. Ve yine satıcı birinci müşterinin, arsayı doğrudan ikinci müşterinin adına geçirmesine dair isteğini kabul etmek zorunda değildir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder