Soru 446: Bazıları
gayrimenkul mülklerini, sattıkları fiyattan daha yüksek bir fiyatla aynı
müşteriden satın almak şartıyla satıyorlar; acaba bu satış sahih midir?
Cevap: Formalite icabı yapılan bu tür
satış, faizli borç alınması için bir hile ve vesile olmasından dolayı haram ve
batıldır. Ancak gerçekten mülkünü şer'an sahih bir şekilde satarsa ve sonra o
yeri müşteriden aynı paraya veya daha fazlasına peşin veya veresiye olarak
satın almak isterse, bunun sakıncası yoktur.
Soru 447: Bazı kişiler
tüccarların vekili olarak akreditif ödeme yöntemiyle yurt dışından mal ithal
etmekte, daha sonra yine aynı vekâletle belgeler karşılığında malın bedelini
bankaya ödemektedirler. Bu işleri takip ve sonuçlandırma karşılığında önceden
kararlaştırıldığı ü-zere belli bir komisyon almaktadırlar. Acaba bu muamele
sahih midir?
Cevap: Tüccarın kendisi için eşya
ithal etmesi, sonra onu belli bir kârla başka birine satmasının sakıncası
yoktur. Bunun gibi, ticarî malı talep eden kişiye bedeli belirlenmiş cüâle[20]
(ödül) sözleşmesi yöntemiyle ve malın değerine oranla belirlenmiş komisyon karşılığında
ithal etmesinin sakıncası yoktur.
Soru 448: Eşimin
ölümünden sonra ev eşyalarından bazılarını sattım ve üzerine bir miktar para
ekleyerek başka eşyalar satın aldım. Acaba bu eşyaları ikinci eşimin evinde
kullanmam caiz midir?
Cevap: Eğer satmış olduğunuz eşyalar
sizin malınız idiyse, bu durumda onların parasıyla satın aldığınız şey de sizin
malınız olur. Aksi takdirde o malların satışının doğru olup olmadığı öteki
mirasçıların iznine bağlıdır.
Soru 449: Bir kimse,
belediyeden inşaat ruhsatı almadan bina yapan bir kişiden ticarî bir yer
kiralıyor. Belediye ise orada imar kanunlarına aykırı davranıldığı için ceza
ödenmesini istiyor. Acaba bu cezayı kiracı mı, yoksa ruhsatı olmadan orada bina
yapan ticaret yerinin sahibi mi ödemelidir?
Cevap: Cezayı iş yeri yapımında imar
kanunlarına aykırı hareket eden yerin sahibi ödemelidir.
Soru 450: Bir kişiden
bir mülk satın aldım ve onu başka birine sattım. Ancak satıcı benden satış
sözleşmesi belgesini aldıktan sonra aynı yeri başka birine sattı. Onun, benden
satış sözleşmesini geri aldığını ispatlayamayacağımı sanıyorum, acaba benim
yaptığım muamele mi sahihtir, yoksa onun muamelesi mi?
Cevap: Eğer satın alma işlemi,
sahibinden şer'an sahih bir şekilde gerçekleşmiş ise malın yetkisi müşteriye
aittir ve onun aldığı malı istediği kişiye satması sahihtir ve birinci
satıcının o yeri satmak gibi bir tasarruf hakkı yoktur. Birinci satıcının o
mülkü yeniden başka birine satması fuzulî (geçersiz) olup doğruluğu birinci
müşterinin iznine bağlıdır.
Soru 451: Arazimden
bir bölümünü parasının tamamını verdiğinde yeğenime satacağıma dair söz verdim.
Fakat bazı idarî sorunlar nedeniyle araziyi satmadan önce tapusunu onun adına
geçirdim. Onun kendisi de arazinin sahibi olmadığını itiraf ediyordu. Ancak bir
süre sonra tapunun kendi adına oluşuna dayanarak araziyi teslim etmemi istedi,
acaba onun isteğini kabul etmek zorunda mıyım?
Cevap: Satın aldığını iddia eden
kişi, satın alma işleminin şer'an sahih bir şekilde gerçekleştiğini
ispatlamadığı sürece o arazide hiçbir hakkı yoktur ve tapu belgesi kendi adına
geçirildiğinde açıkça arazinin sahibi olmadığını ikrar ettiği farz edilirse
tapu belgesine istinat edemez.
Soru 452: Bir şahsa
ait özel arsayı elde eden dairemizin kooperatif şirketi onu dairedeki memurlar
arasında dağıtmıştır. Kooperatif şirketi dairedeki memurlardan aldığı parayı
arsa sahibine verdiğini ve böylece onun rızasını aldığını iddia ediyor. Ancak
memurlardan bazıları, şahsen arsa sahibinin razı olmadığını kendisinden
duyduklarını söylüyorlar. Şimdi bu arsa üzerinde bir ca-mi ve etrafında
birtakım evler yapılmıştır. Bunları göz önünde bulundurarak aşağıdaki soruları
cevaplar mısınız?
a) Arsa üzerindeki cami alanı ve yapımının devamı için
arsanın sahibinden izin almaya gerek var mı?
b) Arsada kendilerine ev yapan memurların arsayla ilgili
sorumlulukları nedir?
Cevap: Arsayı sahibinden satın
almakla görevlendirilen kooperatif şirketi temsilcilerinin sahih bir yolla
muamele yaptıkları ve arsa sahibinin rızasını elde ettikleri tespit edilirse,
onların o arsayı sahibinden satın almalarının sıhhatine hükmedilir; ve yine
onlar arsayı me-murlar arasında taksim ederken arsayı sahibinden şer'î bir
yolla aldıklarını söylemişlerse onların yalan söyledikleri ispatlanmadıkça
sözlerinin ve arsayı dağıtmaları-nın sıhhatine hükmedilir ve bu iş geçerli
kabul edilir. Bu durumda mezkur şirketten o arsayı satın alanların ar-sada
tasarruf etmelerinin sakıncası yoktur. Yine o arsayı ortaklaşa satın alanların
izniyle o arsada bir cami inşa etmenin de sakıncası yoktur.
Soru 453: Bir şehit
eşinden otomobil satın almada şehit evlâtlarına tanınan özel hakkı kullanması
istenir. Şehit eşi de çocuklarının kayyımı olması dolayısıyla buna muvafakat eder. Ancak otomobil satın alındıktan
son-ra şehit çocukları otomobilin kendilerine tanınan özel hakla satın
alındığını ileri sürerek otomobilin kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar;
acaba onların bu iddiası kabul edilir mi?
Cevap: Otomobil satıcısı eğer onu
otomobili satın alma özel hak belgesi karşılığında da olsa bizzat müşterinin
kendisine satmış ise ve müşteri de o otomobili kendisi için ve kendi malıyla
satın almış ise, bu durumda otomobil onun malıdır. Ancak bu durumda aziz şehit
ailesine verilen özel hakkın malî değerini onlara ödemekle yükümlüdür.
Soru 454: Bir arsayı
sahibinden vekâletle aramızda yazmış olduğumuz adî bir belgeyle birisine
satarak parasının bir bölümünü aldım ve paranın geri kalan bölümünü teslim
aldıktan sonra arsanın tapusunu müşterinin adına geçirmek taahhüdüyle anlaştık.
Fakat müşteri paranın geri kalan kısmını ödemeyince tapu belgesi müvekkilimin
adına kaldı ve şimdiye kadar da noterlikte müşterinin adına geçirilmedi. Bu
müddet içerisinde müşteri kanunî ruhsatı olmaksızın bu arsa üzerinde birkaç
dükkan inşa etti ve faaliyete geçirdi. Bu nedenle bu yere beklenmedik bir
oranda vergi geldi; bu cümleden kira vergisi ve kooperatif vergisi ödenmesi
gerekmektedir. Oysa on iki yıl önce aramızda yazmış olduğumuz resmî olmayan bir
belgeyle sattığım bu yer satış anında boş bir arsaydı. Ayrıca satış belgesinde,
tapu müşterinin adına geçirilirken bütün ödemelerin müşteriye ait olduğu açıkça
kaydedilmiştir; bu durumda mezkur vergiler şer'an satıcının mı üzerinedir,
yoksa alıcının mı?
Cevap: Arsaya arsa olması dolayısıyla
veya satılması nedeniyle gelen bütün vergiler ve ödemeler satıcının üzerinedir
ve o arsa üzerinde yapılan binalara veya o bi-nalar nedeniyle arsaya gelen
bütün vergiler ve ödemeler de orada ticarî yerler inşa eden müşteriye aittir.
Eğer sözleşme esnasında masrafların taraflardan biri tarafından karşılanacağı
şart koşulmuşsa, şarta uygun olarak davranılmalıdır.
Soru 455: Bir şahıs
bir bölümü nakit ve bir bölümü de taksitli olmak üzere fiyatta, satış
şartlarında ve taksitler konusunda satıcıyla anlaştıktan sonra bir daire satın
alıyor. Daha sonra o daireyi satın aldığı şartlarla ve geri kalan taksitleri
ödemesi kaydıyla başka birine satıyor. Bu durumda birinci satıcının önceki
muamele ve anlaşmanın şartlarından vazgeçmesi caiz midir?
Cevap: Satış gerçekleştikten sonra
satıcı ne satıştan ve ne de satış şartlarından vazgeçemez. Ve yine müşterinin
satın aldığı şeyin parasının taksitlerini ödemeden önce başka birine satmasının
da sakıncası yoktur. Fakat müşteri ödemesi gereken taksitleri satıcı kabul
etmediği takdirde ikinci müşteriye havale edemez, ancak satıcı kabul ederse
bunun da sakıncası yoktur.
Soru 456: Mağazalardan
birinde kur'a çekimi yöntemiyle bir televizyon satışa sunuldu. Bu çekilişe
benimle birlikte 130 kişi katıldı. Bunların arasından kur'a benim adıma çıktı
ve televizyonu ben satın aldım. Acaba bu durumda bu muamele sahih midir ve
benim bundan yararlanmam caiz midir?
Cevap: Eğer kur'a sizin adınıza
çıktıktan sonra satın almış iseniz bu muamele doğrudur ve satın aldığınız o
şeyden yararlanmanızın bir sakıncası yoktur.
Soru 457: Bir şahıs
kendine ait bir arsayı birine satıyor. Müşteri de, onu üçüncü bir kişiye
satıyor. O arsa üzerinde yapılan her muameleye, kanun uyarınca birtakım devlet
vergileri taalluk ediyor. Bu durumda acaba satıcının satılan arsayı birinci
müşterinin adına geçirmesi ve onun da onu ikinci müşterinin adına geçirmesi
farz mıdır, yoksa onun satılan arsayı birinci müşteriyi muamele vergilerinden
kurtarmak için doğrudan ikinci müşterinin adına geçirmesi caiz midir? Eğer
arsayı birinci müşterinin adına geçirirse, ondan alınan vergilerin zararından sorumlu
olur mu? Ve acaba satıcının birinci müşterinin,
satılan arsayı doğrudan ikinci müşterinin adına geçirmesine dair isteğini
yerine getirmesi şart mıdır?
Cevap: Birinci satıcı satılan arsayı,
kanuna aykırı olmadıkça birinci müşteri veya ikinci müşterinin adına geçirmekte
muhayyerdir. Birinci satıcı müşteriden arsa satımında kanuna uygun hareket
etmede ona uyum sağlamasını isteyebilir. Eğer satıcı arsayı birinci müşterinin
adına geçirirse, birinci müşteriden alınan vergilerin sorumluluğu ona ait
değildir. Ve yine satıcı birinci müşterinin, arsayı doğrudan ikinci müşterinin
adına geçirmesine dair isteğini kabul etmek zorunda değildir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder